Sensin ilk kıble şehri!
İkinci, durağı Miracın!
Neden hissedilmiyor;
Duyulmuyor,senin acın?
Sende,bütün peygamberlere!
Bizim köyün; dağlarına kar yağmış,
Doğayı tatlı, bir güzellik sarmış!
İlk sevenim daha, ölmemiş sağmış!
Haberi bana,"sırdaşı Nil" verdi.
Günlerden çarşamba; vakit ikindi,
Tağutu yok edelim kalem ile kağıtla
Onu yok edemeyiz ıslak gözle ağıtla
Yok edilmesi için çarpışmalı tağutla
Tağutun reddi için olmalıyız beraber
İndirelim başına islamın tokatını
Beyin bir kapalı kutu; keşfedilmemiş bir sandık!
Orada yetişir, beslenir; seni aldatan mantık!
Mantıkla dini bir kefeye koyan, inanki zındık!
Din mantığın değil, din ALLAHındır böyle bilesin.
Müslüman kardeşim, mantıkla varamazsın menzile!
Alemden aleme bir gemi gidiyor; düzgün rota!
Yönü dosdoğru; sağa, sola çarpıp yapmıyor hata!
Allah için çarpışıp; silah atıyorlar tağuta!
Bulutlar hep susuyor; silah, silah, silah sesiyle.
Kaptan ile tayfalar; ibadetten alıyorlar haz!
Kafam karışık, vakitse gece
Yollara düştüm, geldim gizlice
Sukutu hayal, sensiz bilmece
Görmedim seni, kördüm dün gece
Siyah bulutlar, döndü yağmura
Ne gül dikenden
Nede diken gülden
Farklıdır
İkisininde
Geldiği yer
Toprağın altıdır.
Yürüyorum sevda yolunda
Yollar engebeli yollar yokuş
Yürüyorum tenhalarda
Yürüyorum yapayalnız
Seni soruyorum
Seni arıyorum
Yağmurun,sesine bak dediler.
Dinledim, baktım. ne kadar hoş!
Semayı ne güzel dikmiş; hak dediler.
Baktım! altı direksiz hem de boş.
Kervan gidiyor. durma ahmak dediler.
Yola düştük sabah erken
Tam menzile vardık derken
Suya düştü kağıt yelken
Dünya hali dünya hali
Gemi olduk rota çizdik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!