Deli deli estim, kah boran oldum
Dağlara taşlara, hep soran oldum
Yine efkarlandım, hüzünle doldum
**Benide al götür, gittiğin yere
**Aşkımız vermesin, sevgiden fire.
Eriyorum erim erim
Ne gövdem kaldı ne serim
Bu halimi sana derim
Ayyuka çıksa da acım
Sanma ki sana muhtacım.
Oturduğu yere; dedi '' kasaba, şehir''
Moda hastalığına düşüp, leşini etti teşhir!
Bu mikrobu; yok edecek, iki antibiyotik vardır,
Biri islama sarılmak! ikincisi teneşir.......
Ayırdılar seni; izzet, şeref ve haysiyetinden!
Satılık meta gibi, koparıldın şahsiyetinden.
Ruhu olmayan robot gibi; kat, kat soyunduruldun!
Şehvet bıçağıyla, kesime giden kurban oldun.
Ben suçluyum,sense haklı
Zayi ettim, bende aklı
Sevdan yüreğimde saklı!
Var demedim, diyemedim.
Bende lütuf, sende kapris
Öyle bir zalimki, gülmek nedir bilmez
Öyle bir kederki, asla çekip gitmez
Çekilen ızdırap, dökülen göz yaşı
Hep akar dökülür,bir türlü silinmez.
Nağmeler dökülür,feryatlar yükselir
Korkum, senin inadından nazından;
Hayırlı bir söz çıkmazmı ağzından?
Selamımı alsaydın en azından!
Dedikoduya konumu olurdu?
Yoksa dünyanın sonumu olurdu?
Saman, arpa, yulaf, darı
Hayvanları semiz eder.
Bunlar olmazsa eğer,
Hayvan ölür leş olur.
Din, eğitim, haya, edep
Yine akşam oldu, çöküyor hüzün
Kalmadı takatim, tutmuyor dizim
Sen benim canımdın, ey iki gözüm
Buluttan örtüydün, güneşe perde
Bulamadım seni, sorduğum yerde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!