Bir gezginin elinde,
Çamura dönen toprak
Can bulur…
Karışan tuzlu teriyle
Göçebedir mutlulukları…
Kulağa çarptı karanlığın sesi
Ardından busesi dudağa
Zaman korkaktı
Zaman erkekti
Çeliktendi sessizliği
Yalandan dünyalarım var
Satılık
Beş para etmez bir meteliğe
Sepetimde bolca sahte gülücüklerim var
Kucak dolusu
Karalar içindeydi, karalım
Bir çadır bezi kadar örtüyordu dünyayı
Saklıydı ismi
Güne bakanlar arasında
Kondu parmak uçlarına
Menekşenin
Adı çoktu, şifreli
Çağıranı da…
Dillerde peleseng
Beklediği bir elma çekirdeği
Havva’nın yediği
*Format şart! ! !
Gereken güncellemeleri yapınız
Zaman devir daim vakti…
Hadi itelesene sende örselenmiş hayatları.
Tarifi var mı aşk ın diye sorsalar:
Karga gak der ve peynir düşüverir…
Düzlüklerde saklanan masalcı kuşların şarkısıdır,
gagalarında taşıdıkları…
Pınar, uykulu/ ak şadırvanda
Mahmur akar yatağına
Serseri mayın arklarına bakar
Boş şehirlerde…
Gün doğmadan inerim yokuşundan
Nazar edemem gözlerine pencerenden
Bilirim elinde yüksüğün ve de iğnen
Rengarenk dünyanda ibrişimlerin
Çığlıklarım adım başı sokaklarda
Gölgeye sarılmış
Kirlenmiş her imdadımda
Siyahla beyazın efdali




-
Es Ra
Tüm YorumlarNe güzel kelamdân anlayan güzel bir kalemin beğenisini kazanmış olmak. Hem hâldaş hem adaşım...Sevgiler sana şair.