Acıdığın kadar canlısın,
Acıttığın kadar öldün bende.
Acıdığın yerden insanoğlu,
Acıyı anladığında insansın.
Yaktığınca yanmaksa derdin,
Tüm o sabırsız hislerim,
İçimin içime sığmadığı anlarım,
Biri ötekini tutmayan günlerim,
Gülüşünle açan, kederinle solan gülüşlerim,
Tüm acılarım, mutsuz sevinçlerim,
Titreyen dizlerim, terleyen ellerim
Nasılsın, nasıl geçiyor günlerin?
Hiçbir fikrim yok.
En son, bir zaman geçecekti
Unutturmak için bana seni.
Ama bilirsin işte beni,
Ne bitirebildim, ne öldürebildim
Bazı günlerim oluyor benim,
Yorganı çekip üzerime
Dünyadan, sıcaklara sığınıyorum
Bazen bir yolda yürüyor,
Yabancı yüzlere bakınıyorum
Her adımımda, bir hikaye okuyorum
Gözünden bir damla inse,
Kalbimi kandan sel götürür
Yüreğine kasvet girse,
Ciğerim paramparça bölünür.
Bir gün yüzün gülmese,
Baharımda yaprak dökülür
Dudaklarında sarhoşluğu tadıp da,
Kollarında sahiplenilmeyi
Sende savunmasız bir çocuk olup,
Kadın olduğumu hissetmeyi
Sevmeyi, sevilmeyi
Bazen öfke, bazen şehveti
Sen ve ben bitmişiz, ne yazar?
Kimse kaybetmedi ki bir şeyi!
İstanbul mesela.
El ele göremedi bizi,
Bulutlarının altında ıslanamadık
Kısmadık gözlerimizi,
Yanmıyorsa kor ateşler içinde,
Hasretinle tutuşmamışsa kalbim
Sevmemişse özleminle kavrulmayı
Senin için atmıyorsa eğer,
Hiç atmasın! Ne anlamı var?
Sen yağmur olur, üstüme yağarsın
Ben çiçeklerimi görürüm
Suya doyuşlarımı düşünürüm.
Sen fırtına olur, beni savurursun
Bir oraya, bir buraya uçarım varlığınla
Sensiz uçuşan toz olmaktansa
Dünyanın tüm yükü gözkapaklarımda gibi şimdi
Zor dayandım ayrılığa.
Hele sensizlik yok mu, ah şu sensizlik!
Gidişime sebep olan şu gidişin yok mu?
Artık sıkacak gücümün kalmadığı silah,
Parmaklarımın arasında şimdi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!