Ben Tanrı değilim;
Günahı, sevabı ayıramam kusursuzca,
Haram, helal nedir bilemem,
İç içedir hep yanlışlarım
Elimden gelmeyen hatalı doğrularımla.
Gözlerini her kapattığında,
Yüzüne oturan o huzurlu ifadeyi unutacağım,
Neredeyse diye, deli gibi korkuyorum.
Yanındayken ne hissettiğimi unutacağım,
Seni, sesini unutacağım neredeyse,
Kokunu unutacağım göz göre göre,
Unuturum ben de seni,
Özlemekten uyandığım uykular
Biter gider bir sabah.
Kaybolur beni parçalayan anılar,
Rüyalarımı parçalayan acılar...
Kaşlarımı çatarak değil de,
Bahar ellerimden kayıp gidiyor,
Güneşi hissedemeden tenimde.
Sahi, güneşi görsem de gelir miydi,
Yoksa yaralayan senin gidişin mi?
Duyduğum hasreti bilemiyorum;
Gökyüzünü sana uzattım,
Gözlerini kapattın
Avuçlarıma güneşi sığdırdım,
Kara kışa, beyaz karanlıklara sarıldın.
Okyanusları sana taşıdım,
Anladım ki,
Nasıl zamanı durduramıyorsam,
Seni de durduramaz, tutamazmışım
Ve umut öyle kötü bir şeymiş ki,
Benim olacağını umduğum her an,
Deli gibi yanılmışım.
Sen çekip gittiğin gün,
Yalnız kalbim değil, zamanım duracak
Akreple yelkovan,
Birbirini kovalamayı bırakacak.
Parmak uçlarım soğuyacak yavaşça,
Bir bardak su masamda yarım kalacak,
Eğer bana yasaksa ellerin,
Tüm yasakları bir bir çiğnerim.
Eğer günahsa helal tenin,
Senin için cehenneme giderim.
Eğer yanlışsa seni kendime istemelerim,
Kalkamadım düştüğüm yerden,
Güneşimden mahrum kaldım
Yollarım karıştı, kaçamadım
Yerden yere vurulup dağıldım,
Öldüklerim yetmedi mi?
Hiç sevemedim şu sensiz halimi.
Aklına eseni yapıyor,
Yabancı kollarda arıyor teselliyi.
Bulamadıkça yine sana dönüyor,
Kalbinin tüm kapıları.
Fütursuzca gülüp ağlıyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!