Ağlayasım var.
Öylesine, birden bire...
Bir şeyler uzak gibi,
Bir şeyler yok gibi...
İçim ağlıyor,
Sustum…
Çünkü artık her kelime boşluğa çarpıp döner oldu,
Gözlerim satır satır bekledi seni,
Ama sen hep, en sessiz harflerde yok oldun.
Yazdım…
Her soluk bir dua gibiydi.
Avuçlarım bakarken gökyüzüne,
umudu sürerdim ve bekleyişleri yüzüme.
Secde etmek bir yare,
ne haddime.
Yeterince günahkar değildim ki,
Cahillikse aşk,
Körkütük cahilim...
Bilmezler aşkın giderini aşık olmamışlar...
Geceler gider,
Uykular gider...
Bu yollar ben`im.
Caddeler, sokaklar...
Ben'im bu kaldırımlar,
Köşe başındaki ulu ağaç,
Haneleri gözetleyen bakışlar..
Bir deli maviye boyalı bütün umutlar.
Sessizce akıp giden gökyüzü
ve deniz anlatıyor masalı..
Bir varmış, bir yokmuşla başlayıp biten bir masal dilinde dalgaların..
Devler, periler vs. yok hiçbiri..
Giriş ve sonuç var metinde.
Ben ayaklarımı çıplak bastım zamana,
Sen çoktan çivilemiştin takvimlerini duvara.
Benim saatlerim çiçek açarken nabzımda,
Senin zamanın kurumuş bir yaprak gibi düştü aramıza.
Bir çocuğun rüyasından çıkıp geldim,
O, gökyüzünü saklarken gözlerinde,
benim gözlerim dalgalara yenilirdi hep.
Kendi içimde verdiğim bir savaştı bu.
Öylesine belki ya da kastım vardı kendime.
Ne bileyim..
Ben de maviydim.
Gel.
Sadece gel işte.
Özledim.
Kokunu özledim,gel.
Şakaklarını özledim,gel.
Gitmek istersin ya bazen,
Gitmekle gidilmiyor.
Acı da kalıyor,
Güzel günler de kalıyor.
Unutulmuyor yara,
Unutulmuyor kokusu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!