Yine ağlamaklı bir geceyle baş başa demleniyorum
Yırtılıp atılan o günlük yapraklarındaki gibi
Gözyaşlarıyla yumuşamış satırlar arasında
Ve kendi nabzını yoklayabildiğim bir odada;
Her bir damlada ürperen tüylere bakarken
Ardından gelir diye serpilen kovalarca suyu hatırlıyorum
Yaşa hayatı
Topraklarından petrol fışkırmışcasına yaşa
Acının tatlı tebessümüyle bir
Belki yaşamdan bir kesit geçer gözünden
Her soluğun manasını bilir olursun
Bense yaşamayı öğrenmedim hiç
Her derdin bir dermanı vardır elbet,
Herkes farklı zamanda derman bulur.
Bazen aylar bazen yıllardır müddet
Aşka düşen onsuz divane olur.
Zaman yok olup yollara düşünce
O kadar yalnız bir gece;
Benden farkı kalmamış
Oturup ağlamak istese günün birinde
Yirmi dokuzuna atarlar Şubat'ın
O kadar yalnız...
Sessiz sedasız çekip gider insan.
Yaşanmamış hayalleri, umutları kalır ardında,
Sığınacak bir liman arar durur.
Seneleri eskitir, aklını kaybeder.
Dünya'ya kapanmış gözleri vardır artık.
Bir yıl önceme her gün daha da yabancı
Yaşantımda bu kadar değişen ne?
Azalan nefesler; çoğalan morluklar.
Her şey yerli yerinde sanki
Kusursuza her geçen gün daha da yakın
Keşkelerle geçmişe baktım
Düşünün bir bulut bir güneş,
Dünyadan habersizce uçan bir kuş.
Yağmurla gelen toprak kokusu,
Sabahın ilk ışıkları, günün doğuşu.
Karanlıktan aydınlığa doğru
Yaklaşıyor günden güne, yolun sonu.
I
Hiç düşündün mü gözünden dünyayı
Tomurcuklu çiçeklerden arınıp, bir köşede
Ya hiç düşündün mü gözümden dünyamı
Güneşin sessiz sakin süzülüşü
Hatırlatır mı o masum gülüşü
Ufuklara doğru o bakışını
Görmemek elde değil ey gökyüzü
Kelebekler de sonluydu malum
Yine de ben geçmişi hatırladım
Pupaların ilki, her şeyin ilki
Bir harbin ortasında bir yerde;
Gönlün en derinlerinde olsa gerek
Senelerdir buz tutunca dışında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!