„isteğinin yüz gram yağ olduğunu nereden bilebilirdim çocuk! “
Sıcak, aramıza buğulu bir perde geçirmişti
Ben yarım adımlarla sana yaklaşırken
Bazıları senden geçiyordu
Elini “Bir dakika” dercesine kaldırışında
Sil at dostum onları
Duvarda ki notları
Ne yan yana ne alt alta yapma
Aklında ki ince hesapaları
Sil onları
Olmadı çizgi çek hepsine
Gün isigina cikarilmayi bekleyen
denizin dibindeki sünger gibiysem
sana yazilan siirlerdir sebebi
Seni o kadar icip icip
dolu kadehler kadar yazmislar ki
o kadar cok sözetmisler ki senden
Dün gece yağmur yağıyordu
Sevgilim çikmadı sokağa
Islanmaktan,
Sırılsıklam olmaktan korkuyordu
Ben bir şemsiyenin altında
Hain hain gülüyordum
Aydın Erol'a
Çocuk;
Hayatın aynı sahnesinde yer aldık
Koşar adım dans eder gibi
Öyle bir tebessüm birakip gittin ki
Bugün sevdamın son şansı
Son şansı diyorum
Ve
Sevdama şans arıyorum
Gariptir
Zaten ilki de olmamıstı
mermi kovanlarını toplayan çocuk
gözlerden akan yaşları bırakıyordu
usulca toprağa
ölü yıldızları omuzunda
apolet gibi taşıyan
Daha tomurcuk bir gülüm ben
Bilmem sevdayı, sevdalanmayı
Bakma yapraklarımda ki damlalara
Gözyaşlarım değil onlar
Dün gece ağlayanlardan
Dün gece ayrılanlardan düştü yapraklarıma
Sevmek için çıktıysan yola
Bakma kim var durakta
İnen de bir binen de bir
Hepsine yer ver gönül tahtında
“Yaşadığımız her gün, günahlarımızdan arınmamız icin tanrının bize tanıdığı son şanstır”
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!