Ersin Poyraz Şiirleri - Şair Ersin Poyraz

1982- doğdu, yaşamaya çalıştı, hiç ölmeyecek...
0

TAKİPÇİ

gizli tutuldu yaşamım, kendimden dolayı...

Ersin Poyraz

Herkesin bir sevdiği vardır
Uzun, kısa; zayıf, şişman
Esmer, kumral, sarışın…
Kimine ölseniz umurunda olmaz
Kimine baksanız, her şeye bedel…
Herkesin bir sevdiği vardır

Devamını Oku
Ersin Poyraz

Medetinle katlandım yıllardır, ağrılara sızılara
Zehirledim saçlarının kokusuyla kendimi…
Hiç bir Sümerlinin eli değmedi, sensiz yazılara
Susardı bütün alfabeler, senin adın dendi mi?

Uzağa attım kendimi, seni kaybetmek için

Devamını Oku
Ersin Poyraz

bunca yıl baka baka kör, duya duya sağır yaşamışım
delik kovayla yanmışlığıma su taşımışım...

Devamını Oku
Ersin Poyraz

Meriç nehri gibi sınır çizeceksen
Ben köprü bilmem, akma leyli…
Oyuncaklar gibi benden bezeceksen
Beni bu oyuna sokma leyli…

Vuslatta meyve değilsem, salkım salkım

Devamını Oku
Ersin Poyraz

Söndürdüm ulu bildiğin Mecusi ateşini
Şimdi daha çok üşüyeceksin…
Getirse de elbiselerini
Çin’den gelen kervan
Haydutlaşacak ellerim İpek yolunda…
Sen

Devamını Oku
Ersin Poyraz

Çiçek leşleridir saksılarda kokan
Bıraktın gidişine en ağır ukdeyi…
Şimdi portren, suskun bir sergide
Avizesi oluyor bütün ışıkların…
Beni yarına bırakma yelda
Yarın ne olacağını bilmiyorum…

Devamını Oku
Ersin Poyraz

Yemin ver; Kuran’ın, İncil’in, Tevrat’ın
Ve Zebur’un üstüne…
Su kuyuları kuruduğunda
Kalmadığında ambarlarda tek tane tahıl
Ateş, sadece boş tencereyi pişirdiğinde
Susuz dudakta, aç karında

Devamını Oku
Ersin Poyraz

Bir taş plakta, sana yeşerir yosun
Yetişemem gururuna, görkem dolu
Bak, her şarkı söylenmez böyle upuzun
Söylenmez böyle her şarkı, böyle solo…

Ben aziz değilim, sihirli değneğim yok

Devamını Oku
Ersin Poyraz

Yollar geçilir, dağlar çıkılır, hiç şaşılmaz
O ne ince duvaktır, bir türlü aşılmaz…
Bir kuru çiçek görsem, kalbime dokunur
Bu gidişle, adım ancak selada okunur
Bekle, yağmur yağsın, yüzüme pusluyken bak
Şimdi git, bana birde geliş borçluyken bak

Devamını Oku
Ersin Poyraz

Bensiz sarılan gecende, bu kaçıncı yanmış harman
Sonsuz inadın, hangi dinin yeminleriyle dolu…
Söndürdü cehennem ateşini, üşüdü bu Rıdvan
Beyazlayan sakal, ayrılık âminleriyle dolu…

Bu ne hazin yaradır ki, vücudumda dikiş tutmaz

Devamını Oku