Demiştin ya bir gün hani, kavuşurduk seninle
Unuturduk bugünleri, hepsi faldı değil mi?
Umut dolardı yüreğim ettiğimiz yeminle
Hayalini kuramadan yarım kaldı değil mi?
Bütün zamanını ömrün, bu aşk parsellemişti
Bel hizası açılmış
Beyaz patikalar,
İçinde kaybolmuş
Sırt çantalı çocuklar,
Tek sıra intizamı özledim..
.......Kışım geldi..
Hasta yorgun bitap, düşmüş pek dara
Sürekli sızıyor, onulmaz yara
Ha öldü ölecek, dert değil para
Nefes aldıracak, kan aranıyor
Ana zor ulaşmış, bitirir sancı
Gözbebeklerimden haresini çeken
Uzaklara bakarken, dalgın
Korkular ören, tuğla tuğla
Ufuk kızıllığındaki gözlerime.
Sen misin?
Kaç nefes aldın
Ciğerlerine soğurtulan
Masmavi körüğünden göğün,
Kaç yudum içtin
Arzın gözesinde soğutulan
Can ibriğinden üç öğün.?
Sabret biraz yüreğim, bilirim zamanıdır
Sığamazsın kabına, yetmez köklerine nem
Bahar yağmurları ki, bir başlangıç anıdır
Tutmalıyım kendimi, hatırına bir tanem
Koca incir ağacı, elbet sözüm dinlenir
Gel bakalım efendi, geç şöyle yamacıma
Sandığımdan aptalsın, bana direnemezsin
Gönlümce kullanırım, uygunsan amacıma
Çok zayıfsın be gülüm, benle başedemezsin
Parmağımda oynatır, dansettiririm seni
Ömür geçmişse dünden kim korkar ödünden
Un ufak olduysa ruh tozuttum mu sandın?
Son ebruydu asmıştın, kör aşık ödünden
Mezatta mesut diye okuttum mu sandın?
Küstük diye nedensiz kuruttum mu gözü?
Kürek yutar kızgın cehennemin
Azar azar azar alev, is
Rayları parlatan temas
Aksi gibi güneşte parlayan nemin
Çığlıkla savrulan dört yana
Traverse emdirilmiş karan, necis
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!