Var olmanın ağırlığını
Yalnızca sandıklarında
Oy kağıtlarında
Hissedenler
Onların zamanı geliyor
Deruni sözcüklerinle güzeldi dünya,
Apak oluyordu hayat seninle,
Ölüm, dîrîme dönüyordu, sen konuştuğunda,
Ve sen konuştuğunda,
Efkâr, kaçkın-korkak bir sanrıydı.
Sen çıktın kapıdan
Yanımda boşluğun kaldı
İzini aradım yollarında
Bir yazıtta adın vardı
Acı kalıyor gidenden
Gizlenmiş orduların menzilendeyim
Her anım yangın oluyor
Kaçacak bir yerim yok
Yurdum şimdi beni vuruyor
Gittiğim yeri görmüşüm
Ve çölleşiyorsa dünya
Unutma
Güneş bunun suçlusu
Değil
Kalbinde gülümseyen
Suskunduk
Kudurgan bir köpek sürüsü
Dişlerinde düşlerimizin kanı
Peşimizden akıyordu.
Yüz yıllardır koşuyorduk sanki
Çölleşme vakti geldi
Koynumuza sokulan yezit
lanetli bir yazıt olmalı kumdan
Bir sen çiçeklenmelisin
Funda olup kuraklığımdan
bak karşı yakada bir çocuk oynuyor
elinde oyuncak bir bebek yerine
bir parça odun tutuyor
ama ne güzel ki
farkında değil yoksulluğunun
diğer çocuklardan daha çok hopluyor
İçimde hep eksik bir ben taşıdım
Kalbim bile yarım vuruyordu
Nefesim yarım
Ve hep yolda bırakırdı beni adımlarım
Uykum ortalarından bölünür
GEÇİT
Yıllar bir bir ardımızda
Devrilmiş ağaçlar gibi
Düşüyordu arkamıza
Biz sanki birer nacaktık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!