İşte koptu fırtına
An dağıldı
Ağardı saçları zamanın
Bebek essiz ve notasız
Geçmişin baladına
Dilini bandırıyordu
Dört ayaklı, dört kollu
İki başlı
Epey yaşlı olsam
Elimde kalem
Başımda imge
Dört bir yana koşup
“saman sarısı” bir yolculuk
olsun yada olmasın o
ben ile çıkılan
“mikadonun çöpleri” yiz
ben ile ben ile ben
Dört parçaya böl beni
Her dirhemi savur dört yana
En büyüğü sende kalsın etimin
Acıkınca afiyetle yersin
Tersini söyleyeyim istersen
Beni aynı anda baktığımız yıldızda gör
Beni birlikte yürüdüğümüz yolda
Ve aynı yürek çarpımında
Gör beni gözlerin kapandığında
Elime batan diken acıtmalı elini
İçim toprak kokuyor
Günlerdir kendimi öldürüyorum
Bilincim kanlı bir hançer
Her sözcükle
Kalbime vuruyorum
Uzak çok ırak
Kaç kulaçta liman tutar ellerim
Adımlarım hangi anda iz verir kumsala
Yoksa bir tayfanın düşümü bu
Deniz mi çıkacak yine yollarıma
Yine döndüm geriye
Yola çıktığım
İlk adımımı attığım
Çamurlu yere
Başladığımda yürümeye
Karanlık ile sarmalanınca dünya
Dünün ışığı avutur seni
Giden bir dostun ışıyan yüzünden
Yeniden öğrenirsin yürümeyi..
en iyi şey nedir senin için
sevmektir bir ömür boyu
kimi sevmektir peki
ayrımsız her şeyi
bu mümkün mü ki
imkansızı sevmeli önce
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!