Dün Diyojeni gördüm yolda
elinde fener, insanlığı arıyordu
Bugün yine gördüm onu
çaldırmıştı fenerini
Ağlıyordu...
Denizce konuşuyor balık
Gökçe konuşuyor kuş
Çiçekçe konuşuyor
Arılar kelebekler...
Bir de biz konuşabilsek
Doğanın güzelliklerini özümse, bir tablo yap da duvarına as
Uğramaz o zaman semtine ne keder ne de yas
Başının üstünde taşı eşini dostunu
Onlar öyle ak pak eder ki benliğini
Kalmaz gönül evinde hiç kir ve pas...
Rabbena hep bana, deme;
DOĞA VE İNSAN...
Denizce konuşuyor balık
Gökçe konuşuyor kuş
Çiçekçe konuşuyor
Arılar kelebekler...
Bir de biz konuşabilsek
Sevgi ve dostluktur
gönlümüzün doktoru
bizi kuraklıktan kurtaran
mutluluk yağmuru
O temizler ilgisiyle
Dört yapraklı yoncadır
sevgi ve dostluk
bereket yağdırır benliğimize
yediveren gülüdür şiirsel güzelliklerin
yeşertir umudumuzu
kurtarır karanlıktan
İyi dinle, bak ne diyor bir şarkı:
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına...
Evden içeri girince as dertlerini portmantoya
Üzülmek işe yaramaz; üstelik engel olur mutluluğa
Bu âlem ne Mecnun’a kaldı ne de Leyla’ya
Bir gün sen de onlar gibi masal olmadan
Dost demli bir çaydır
zevkle yudumlanan
sevgili ise öyle bir içkidir ki gül renkli
kendilerinden geçerler içenler
sakinin sunduğu kadehlerle...
Dost akıl verir bize
Dost vardır şemsiye olur; yağmurdan, kardan korur
Dost vardır; yağmur, kar yağdığında hemen ortadan kaybolur!
Dost vardır; işine gelirse dağları bile deler,
DOST IŞIKLAR
Gelin toprağı gelin edelim
altın kolyeli başaklarla
gelin el ele verip şiirleşelim
gücünü aşktan alan şarkılarla
gelin kurtaralım gönlümüzü
Sevgi kalbin güneşidir
aşk insanlığın en güzel eşidir.
Bu dizelerde anlaşıldığı gibi şairimiz sevgi ve dostlukla iç içedir.