Mayın tarlalarından yürümem mi gerek
Gerekirse tünel kazarım elimde kazma kürek
Bir gel desen gelirim koşarak yürüyerek sürünerek
Ülkenin sınırlarındayım mangal gibi yürek
Her bakışın kalbimi ayrı yerlerinden vurur
Kahkahanın gölgesinde ağladım
Gamzelerinde kurulu dar ağaçlarında sallandım
İlmeği boynuma yar takar ben ağlardım
Çekmeseydin giderken altımdaki sandalyeyi ben atlardım
Nasıl kıydın bu kadar severken
Ademin çocuğu asıl vatan cennet yurdudur
Mazlumun kanı göl olmuş insanlık nasıl böyle kudurur
Küfür tek millet olmuş şeytana ordudur
Her ah diyen masum cehenneme ateş doldurur
Ölme insanlık diril mazlum kanında boğulma
Sabır acı bir meyveymiş
Nice zehirli balları defedermiş
Sabrı yutan bir defa kıvranırmış
Yutmayan kıvranmaktan hırpalanırmış
Seni yaşamak varmış kaderimde
Hamdım piştim ateşi gözlerinde
Hastayım sana, bir hal var bende
Derdimde devamda hep sende
El sallayamadım ya gülüm arkandan
Gözyaşım buharlaşıp bulata değdi
Bir yağmur damlası düşerse yanaklarına saçından
Anla o zaman sevdalı bulutlar şehrine geldi
Gittin kocaman kocaman boşluklar oluştu içimde
Cenge giden yiğitlerin su kalmadı matarasında
Bir pınar kabarır cennetin ortasında
Yiğide nazlı dilber su taşır tasında
İçerde düşmana korku salan bir güç belirir her kasında
Yar elinden su içen her yiğit başka bir yiğit doğurur
O kadar asilsin ki sevdiğim
Sana doğru koşardı bütün taylarım
Hep on üç yaş çocuğu asiliği ile geldiğim
Gelemeyen tayların haline oturup ağlarım
Bütün tayları yakalıyor seyisler
Hani çiğ damlası bakışların nerede şimdi
Gözlerimin önüne geldi de gözyaşım indi
El sallayıp gittin şehrimden bir ikindi
Fezadan ayırmam başımı bakışın kim bilir hangi yıldıza değdi
Şu kayan yıldıza mı değdi bakışın yar
Şaşkın bakışlar altında tir tir titrerken mum
Hasretinden eridikçe uzağına düştü ruhum
Kendi memleketinde mülteci olur mu insan
Yüreği başka diyarlarda atıyorsa oluyormuş inan
Özlem boğazımı sıkıp keserken soluğumu
Yangınımla söndürdüm pastanın üstündeki mumu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!