Hep bana yazılmış kara yazılar
Ayakta derman yok dizde derman yok
Yangına açılır bütün kapılar
Ateşte derman yok közde derman yok
Gönül sevdasına yol yol gezerim
Sevenlere sevmek gurbet
Sevdiğini görmek de dert
Sevmek hasret ölmek gurbet
Sevmek de dert ölmek de dert
Dünya hatıra sebep, yaşamaktayım seni!
Ne Aslı'yı bana verdin, ne aldın benden Kerem'i,
Senin derdin Leyla imiş, aşığın Mecnun gibi
Delerim Ferhat, faniyi, ziyan etmem Şirin'i.
Nasıl yaşasın bu çınarın dalı
Koca bir çınarı yıktı bu dünya
Açtı açtı soldu bahçede gülü
Nice yürekleri yaktı bu dünya
Her bir mutluluğun sonu bir acı
Bize gelen aşkı bulur
Gönlünde bir meram olur
Gözlerinin pınarından
Kevserine akar durur
Uykusuzdur geceleri
Fakirin sofrasında soğan ekmek yenilir
Zenginin sofrasında bir kuş sütü eksiktir
Bazen sükut edersin sebebi lâl bilinir
Oysa dilin sükutu nabza göre şerbettir
Çok seviyorum ben bu imamları
Birde sağlam olsa şu imânları
Fetvası can yakar eylemi ayrı
Avucunda buldu bunlar İslam'ı
Camide vatandan çok dem vururlar
Dünya çayırına saldılar beni
Başımı ağrıtan ottan yemedim
Baktım gözlerine feleğim şaştı
Yüreğim kanadı dertten yemedim
Baktın gözlerime feleğim şaştı
Kaderim ağladı dertten gülmedim
Bu Doğanköy bizim Düzköy'e benzer,
İçinde de garip bir şair gezer,
Yalnız baş ucunda ormanları yok,
Bir de havasının derde dermanı.
Bilim akıldan üstündür bilirim,
Ben doğduğum gün düştüm gurbete
Bezm-i eleste koptuk vatandan
Doğduğumuz gün düştük gurbete
Bezm-i eleste koptuk vatandan
Oy gözü sürmeli gel diyor bizi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!