Nice dağlar aştım ulaştım sana
Yabancı görmedin beni İstanbul
Sil göz yaşlarını gül dedin bana
Canım feda olsun sana İstanbul
Bal dudak kirazdan dört mevsim yazdan
Bazen acı bazen tatlı
Ama bizim hepimizin
Bazen hayal kırıklığı
Bir uçurum gibi hayat
Yaşadığımız sürenin
Karpuza öyle bir bıçak saldın ki
Sanki yüreğime değdi arkadaş
Bu nimet böyle bir zor hak etmedi
Beni parsel parsel böldün arkadaş
İşte böyle böyle azalır rızk
Merhaba demeden geçtin yanımdan
Bu kadar mıydı benim hatırım
Alımı koyardım seni yolundan
Vurdun beni vurdun vurdun sevdalım
Madem ki sen bana kılınmıyorsan
Mektup göndermişsin yine gurbetten
Bu bayramda mı hasretle geçecek
Doldu doldu taştı sabır gönülden
Bu bayramda mı hasretle geçecek
Ellerin sevdiği sılaya döndü
Şafak sökmek üzereydi bu gece
Yüreğimi aldı benden bir haber
Boğazıma düğümlendi her hece
Vatandan anama geldi bu haber
Dünyada çok hasretli kardeşine
Ne tadım olur ne tuzum
Bahar gelmez olmaz yazım
Aşkım ağlar gülmez yüzüm
Gitme beni terk edersen
Yıkılırım yok olurum
Benim köyüm iki kaya üstünde
Taze yeşil yaprakları kirazdan
Ben hiç korkmam yamaçlardan rüzgardan
Ben köyümün şairiyim sevdiğim
Ben köyümün cefakar şairiyim
Bizim hayatımız zaten romandı
Oynadığımız bazen çelik bazen çomaktı
Uzatma çelik çomaktı Niyazi Niyazi'ydi
Hem de Alişangilin Niyazi...
Yaramazdı Çavuşgilin Ali
Hayatımda ilk defa
Sevda çektim ağladım
Bir hayırsıza yandım
Sevdadan derde kaldım
Dur demeden anlamaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!