Çay içmekten kendimi alamıyorum;
Belki faydası olur, kaygılarıma diye
Ben ölürsem, toprak bayram edecek!
Hele şükür çaydan kurtardık diye...
Bitecek kasvetler, gelecek erdemlik
Yardan vazgeçilir mi çaydan vazgeçilir mi?
Uyan Karakoç'um derin uykudan
Senin Maraş'ına biz ne yazalım
Yıkıldı her yanı harabe oldu
Senin yüreğinde benim mezarım
Benim yüreğimde senin mezarın
Ah hevesim nefesim göğüs kafesim
Ben yumsam gözlerimi sen açsan kollarını
Ya gelsen İstanbul'dan gelir gibi sarılsan
Ya da ben İstanbul'a gider gibi öpsem seni
Biliyorum az sonra çiçek açarsın bahçemde
Hep bana yazılmış kara yazılar
Ayakta derman yok dizde derman yok
Yangına açılır bütün kapılar
Ateşte derman yok közde derman yok
Gönül sevdasına yol yol gezerim
Sevenlere sevmek gurbet
Sevdiğini görmek de dert
Sevmek hasret ölmek gurbet
Sevmek de dert ölmek de dert
Bize gelen aşkı bulur
Gönlünde bir meram olur
Gözlerinin pınarından
Kevserine akar durur
Uykusuzdur geceleri
Fakirin sofrasında soğan ekmek yenilir
Zenginin sofrasında bir kuş sütü eksiktir
Bazen sükut edersin sebebi lâl bilinir
Oysa dilin sükutu nabza göre şerbettir
Çok seviyorum ben bu imamları
Birde sağlam olsa şu imânları
Fetvası can yakar eylemi ayrı
Avucunda buldu bunlar İslam'ı
Camide vatandan çok dem vururlar
Dünya çayırına saldılar beni
Başımı ağrıtan ottan yemedim
Baktım gözlerine feleğim şaştı
Yüreğim kanadı dertten yemedim
Baktın gözlerime feleğim şaştı
Kaderim ağladı dertten gülmedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!