Kıbrıs Baf Kazasının Dağaşan, eski ismiyle Vretça köyünde doğdu. İlk ve Orta okulu Lefkoşe'de, Lise ve yüksek öğrenimini İngiltere'de gördü. Kısa bir dönem Londra'da Matematik öğretmenliği yaptıktan sonra 19 yıl TED Ankara Koleji Orta kısmında, 17 yıl da VKV Koç Özel Lisesi ve İlk Öğretim Okulunda çalıştı. 1971 yılında Aynur Hanımla evlendi.Aynur Hanımı 2005 yılında uzun bir süre çektiği hastalıktan sonra kaybetti. Şu anda Havva Hanımla ikinci evliliğini yapmış olup İzmit'te yaşamaktadır. 2006 yılında emekli olduktan sonra şiir yazmaya başladı. ...
Binlerce yıldan beri çalkalandın
Bazen süzülen bazen de savrulandın
Hitit, Yunan, Mısır, Roma, şövalyelerin
Elinde yalpalayan sedirden bir tekneydin
Bir zamanlar engin bir orman
Döndük yine başa
Macharty’ciler geri geldi
Geldi darbe günleri
Yine acımasızca tutuklanmalar
Saygın bilge kişilerin yataklarından
Apar topar alınmaları
Ragıp efendi köyden göç etmişti fi tarihinde
Hemşehrilerinin bulunduğu bir semtte
Kendine bir yer çevirmişti
Uzaktan boğazı görüyordu yeri
Senin benim olan kamu malını
İşgal etmişti besbelli
Ne zaman geçecek başımıza ey tanrım o yüce insan
Bütün olumlu şeyleri vadeden yüce bir insan
Sevilen, sayılan verdiği sözlerin arkasında sımsıkı duran
Alçak gönüllü, akıllı, fakir fukaralıktan anlayan
Soydurtmayan ülkeyi içteki ve dıştaki kan emicilerine
Maddi ve manevi zenginliklerimize sahip çıkan
Size ne oldu ey milletim?
Gösterdiğim yoldan niye ilerlemediniz?
Bu milleti ben yeni baştan var ettim
İdeallerimi ve uygarlığı size armağan ettim
Sizi yüreklendirdim
‘’ Türk milleti çalışkandır,
Sevgili arkadaşım David
Gözlüklerinin arkasından
Sevgiyle bakacakmısın yine
Sakalın ve uzun saçlarınla
El sallayacakmısın yine
Evinin bahçesinden
İsmail abimiz, gür kaşlı ve yakışıklı
Karşımda duruyor o muzip bakışıyla
Kırk küsur yıl öğretmenlik yaptı
Öğrencileri hep ona, deyim yerindeyse taptı
Her an neşeli ve espirili, herkesi güldüren
Gürel ablamız sevgili eşidir, hep anlayışlı
Kızım geldi akşam otobüsle İstanbul’dan
İncecik ve güzel bir bahar dalı gibi
Karşıladım onu aldım bir nolu duraktan
Üşümüştü elleri, soğuktu bedeni
Bir telaş sarmıştı beni
Gecikmişti, ulaşamamıştım ona beklemiştim ayazda
Ailemizin bir tek kızı
Büyüklerimizin yıldızı
Sülalenin çimentosudur o
Herkes onu sever ve sayar
Gönlünde hep çiçekler açar
Süleyman sen küçük bir çocukken
Ben yoktum hayatta
Onun için bilemem ne kadar sevimliydin
Sadece seni kana kana su içerken
Canlandırabiliyorum bir zeytinin altında
O zamanlar da resmindeki gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!