Yürüdüm aşk yolundan, diken battı kalbime
Ayağım çıplak çıplak, yollarda yürüyorum
Karşıma bir kız çıktı, gönül verdim zalime
Bu ne acı, ne kede,r halime gülüyorum
Gökten bir yıldız çalıp, saçlarına takayım
Dolaştım sokakları
Ellerim ceplerimde
Mutluluğu ararım
Ararım bu şehirde
Kimi gönül avcısı
Soğuk martın ayazı, hücum borusu çaldı
Çanakkale boğazı, bir bela satın aldı
Yabancı orduların, kurşunları vınladı
Öyle bir savaş ki bu, gözlerde yaşlar kaldı
Bu hüzünlü savaşta, nice fidanlar soldu
Yoksulluklar bir yanda, soğuk martın ayazı
Bir belayı yaşadı, Çanakkale boğazı
Almış düşman eline, topu, tüfeği, sazı
Çalar ölüm müziği, gönüle düşer sızı
Askerler siperinde, ölüm sırası bekler
Çanakkale yol vermez
Top, tüfekle kurşundan
Bu acı sona ermez
Analar kan ağlıyor
Gök siyah yer kırmızı
Bende sevda sende nefret
Sıcak kalbi dondurursun
İnan bana, biraz sabret
Aşkımız hiç bitmeyecek
Beklediğin günlerdeyim
Cumhuriyetimizin 91’nci yılındayız.
82’nci yılından bu yana, hüzünlüydük,
Tasalıydık,
Bu gün; katmer katmer endişemiz...
Kalk Atam, kalk ta bir bak.
Neler, neler olmuş.
Memleketin nere erzurum mudur
-
Sen garip ben garip biz buralarda
Çok dertliyim doktor şu sıralarda
İçim kan ağlıyor hep yaralarda
Cerrah ellerine ihtiyacım var
Kelimelerin dili,
Seni anlatmaya yetmez güzelim.
Zamirler şaşkın
Sıfatlar tarifsiz
Zarflar ölçüsüz
Edatlar belirsiz
Ağaç dibinde başladı,
Ama onlar Dut ağaçlarıydı…
Servi değil,
Sevgiydi…
Orada başladı…
Tuttum elini,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!