Ey kral;
Sana derim, sana derim.
Sen,
Ulvi değerlerimi,
Geçmişimi, geleceğimi,
Brütüs olmuş hançerliyorsun.
Bazen, hayata gücenir, küserim
Hatalarım arka arkaya, heyt canına yandığım
Saymadım, bu kaçıncı elvedam
Aah kaçıncı pişmanlığım…
Rüzgâr eserken deli deli
Güzelliğin, tadınla
Unutmadım zamanla
Dudağımda adınla
Hep sen varsın aklımda
..Kimi kısmet falcısı
Anılarım geçiyor, gözlerimin önünden
Bahar benim gençliğim, özler miyim hazanı
Hülyalı gecelerin, toz pembe o yılların
Hatırası yaşarken, gözler miyim hazanı
Dolaşırdı kanımda, gizli bir aşk perisi
Bak şu gönül, figân eder, yoksa vuran, hazân mıdır
Ben coşarım, o ah eder, yoksa yanan, bu can mıdır
Aşk ateşinde, yanmışım, çok severek, yanılmışım
Bitti ümit, o nevbahar, kalbime sor, yalan mıdır
Müfteilün / mefâ'ilün / müfteilün / mefâ'ilün
İşte bir gün daha batıyor
Kızıllığını saçarak,
Kızıllığı da kayboldu kaybolacak,
Bir gün daha sona erdi
Sona erecek…
Aşkımızdan ne kaldı
Bana etme sen yeminler, boşa gitti tüm ümitler
Hani nerde mutlu günler, bize ayrılık yaşattın
Acı çekti bak gönüller, vazosun da soldu güller
Hani nerde mutlu günler, bize ayrılık yaşattın
mütefâ‘ilün / fe‘ûlün / mütefâ‘ilün / fe‘ûlün
Pencereden bakıp ta umutla beklemişsin
Aşıkları gördükçe beni çok özlemişsin
Hasret yılları sayıp
Âh çekerek ağlayıp
Yüreğini bağlayıp
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!