İstikbali gibi karanlık Köyümün
İstikbalini değiştireceğini
Aydınlatacağını müjdeler.
Sen o Dokuz Işıklı Köyümü bilmezsin
Ne bileceksin..
Sen;
Eey Türk Milleti
Araplara dönmüş yüzün
Sana getirir hüzün
Çevir Türk dünyasına gözün
Ondan sana zarar gelmez
O senin kültürün, özün
Yıllar, yılları kovalıyor, tutsağım gözlerinde
Kafese hapsedilmiş bir kuş misali,
Çırpındım, çırpıdım, kurtulamadım
Zindandayım be gülüm…
Aşkın ilkbaharındayım, gözlerimde yağmurlar,
Aşk çiçeğimizi suluyor, solmasın diye
Cumhuriyetimizin 87’nci yılında,
Endişeliydim.
88’nci yılında hüzünlüyüm.
Tasamız olsa da,
Kıvancımızı kutlayamadık
Anlatamamışlar ATAM,
Sevdalar yaşanır, izleri kalır
Söylenen sözlerin, gizleri kalır
Ömür biter gider, anılar kalır
Geriye bakarken, gözler yaşarır.
Yaşadık seninle, masum bir aşkı
Sen bir çiçek, sen bir güldün
Bense pervanen bülbül
Sana gönül vermedim mi
Sana haber salmadım mi
Çağırdın da gelmedim mi
Senin kalbin taştanmış
Şimdi açmıştır çiçekleri,
Menekşe, menekşe.
Pür neşe
Bir yer var ki orada
Vatanımdan bir köşe..
Gidip görülesi yer.
Bu gün, bir şarkı dinledim
Seni anımsatan
Yıllar ötesine götürdü beni
Yüreğimden, ılık ılık bir sızı kaydı
Seni düşündüm…
Gözlerim buğulu
Bir gün çıkıp ansızın,
Geldin, girdin aramıza.
Kısa zamanda sevdik seni,
Merhem oldun yaramıza.
Sordum; kimdir bu yiğit? Dediler;
Sen yolunu kaybetmişsin
Nasıl da kalleş birisin…
Kanın emmiş dağ bitleri
Besleyeni çoktur itleri
Nerden aldın öğütleri…
Kan içmeye doyamadın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!