Gözümüzün önünde sönüyor ışıklar
Bir can daha solmuş bak üzerinde topraklar
Oysa bizimdir bu fidanlar, bu çocuklar
Sahip çıkamadık yok oldu onlar
Şimdi pişman olup gözyaşı döken
Bugün senin yıl dönümün
Tam bir yıl oldu gideli
Elim kolum bağlı
Gözlerim yaşlı
Neredesin gül dudaklı
Paramparça her yanım
Anne karnında uzun bir yolculuk
Sonra dünyaya gözlerini açmak
Hoş geldin çocuk hoş geldin
Ne güzel seni karşılamak
Sevginin sevgilinin en sevilen hali
En masumu sevdanın en günahsızı
Karadenizin bir örtü gibi sarmaladığı,
Doğayı, masmavi suları ile kucakladığı
Karaelması nakış nakış işleyen
O nasırlı ellerin yaşadığı şehir, kozlu
Bir yorgan gibi üstüme çektiğim,
Hiç kimse anasından doğduğu gibi
Tertemiz değildir aslında
Hayat ormanında ne çamlar devirdik
Ne canlar yitirdik oysa
Bir kıvılcıma teslim oldu yürekler
Ali dayı, o gece son defa yakmıştı
Yalnızlığının tek ortağı,
Odasının ışığını.
Kim bilir kaç yıl, kaç gece beklemişti
Sevdiğinin hatırasını.
Olmadı gönlüm olmadı işte
Onu sen de unutamadın istesen de
Ay değil yıl değil asır geçse de
Sevgisi bitmez yine de
Ah sunamsın, ta şuramsın
Kapanmaz yaramsın
YALNIZ ADAM
Bir yalnız Adam vardı, başıboş sokaklarda
Sorduklarım deli derdi, hiç tanımadan daha
Bir gün gittim yanına, yalnızlığını sordum ona
Umutları yitirmeden, sevgileri bitirmeden
İbret alıp geçmişinden, yarınlara yürüyelim
Aydınlığa giden yolda, hep beraber aynı kolda
Ayrılmadan bir olupta, umutlarla yürüyelim
Yalnızlığı, ayrılığı
Bir başına kalmışlığı
Açlığı, açıkta kalmayı
Bir yudum ekmeğe, muhtaç olmayı
Ancak, yaşayan bilir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!