Hizmet için yaratılmış insanlığa
Kıymetini bilememişiz onun oysa
Haklıdır bizden ne kadar şikâyetçi olsa
Doğa, hayat kaynağımız, nefesimiz adeta
Gözlerimizin alabildiğince uzanan yeşillikler
Sen gittin ya buralardan
Bir başıma kalakaldım
Yetim gibi garip gibi
Kimsesiz kaldım
Umut bekledim yarından
Bu yalan dünya sana neler verdiki
Söyle kuşlar gibi uçabildin mi?
Onlar gibi özgür olabildin mi?
Malın, mülkün, şanın şöhretin oldu hayatta
Gülüyor gözleri Bursa’nın, gülmelide
Bu haklı gururu onun
Yaşıyor, yaşatıyor bütün güzellikleri içinde
Taşıyor sevgileri dostlukları, dilden dile
Bir sevda yumağı gibi sarmalıyor insanları
Git hadi git, git istersen geri gelme
Herkesleri sev yalnız beni
Yalnız beni sevme
Unut her şeyi unut
Hiç yaşanmamış gibi unut
Kalmasın bende
Birer birer kopup gidiyor ömrümüzden
Sararıp dalından düşen, çaresiz yapraklar misali, hayatın sayfaları
Hiç bir şey gelmez, gelemez elimizden
Durduramayız geçip giden zamanın içinde kopup giden sayfaları.
Kimin hayatı kaç sayfadır bilinmez
Sensiz geçen her günüm sanki duruyor
Bedenim yüreğim her an seni arıyor
Düşler gibi gelişini beklemek var ya
Aylar sonra geliyorsun ya
Gün başka doğuyor o gün dünyama
Bu beden beni taşıyor
Şükür ellerim, ayaklarım tutuyor ya
Neyleyim, dünyanın servetlerini
İçimde, ruhumda bir dünya yatıyor ya
Gözlerim, dünyaya, hayata gülüyor ya
Köprüler kuramazsın ölümle arana
Zamanı geldiğinde yapışır yakana
Bir gün önce bir gün sonra ne fark eder ki
Nerede olursan ol seni bulur mutlaka
Ne halde olursan ol yapışır, gelir yakana
Düşlere daldım yine yalnızım
Bir sürgün kasabası yüreğim seni ararım
Alışkanlığımdın sen bilirsin
Kolay vazgeçilmez alışkanlıklardan
Belki gelirsin
Hep gözlerimin önünde o gidişin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!