(Oyun ve Telefon Bağımlılarına)
Elinde telefon, kısılmış gözler
Olandan bitenden haberin yoktur
Acayip mimikler, anlamsız sözler
Kaybolup, yitenden haberin yoktur
Kırk yıl geçti aradan
Davet gelmez oradan
Sabır versin yaradan
Başka bir yol bulalım
İşi kolay kılalım
Sus diyorsa ak sakallı dedesi
Susmayı bilmeyi adam dediğin
Yanlışlıkla haram dolsa midesi
Kusmayı bilmeli adam dediğin
Zamana, zemine uymalı her dem
önümde uzayıp giden
yemyeşil ve sıra sıra elma ağaçları
uzaklarda tren sesleri
her on beş dakikaya ayarlı
çan sesleri ile düet yapıyor
sesler büyüyor büyüyor
Somon balığının hikayesini dinlediğimde başladı her şey.
Yıldızlara yeni ve yalın anlamlar yüklemiş, geceyi yeniden tanımlamıştım.
Oluruna bırakmıştım her şeyi.
Beni üzen, burkan, düşündüren her şeyi.
İş olacağına varır derdi ya annem, öyle işte.
Ruhumun bölünmez bütünlüğüne zarar veren her neyse onu bulup yok etmeliydim. O, ruhumu bütünüyle yok etmeden yapmalıydım bunu.
Düşündüm, düşündüm geceler boyu
Kafayı takmaya değmez bu dünya
Sanırım anlayıp, çözdüm konuyu
Canını sıkmaya değmez bu dünya
Bomboş rüyaları hep hayra yorup
Yar senden ayrı, evimden ayrı
Ben bu yerlerde neylerim?
Derdim kime söylerim?
Garibim oyy!
Köyüme kar yağmış diyordu babam
Yol diken olsa, bağ viran olsa
Güller açarım dostun elinden.
Hain bal verse, ben yemem onu
Zehir içerim dostun elinden.
Felek de vursa, zalim de vursa
Yollarına baka baka yoruldum
Turna gelir, kanadında sen varsın
Ben yolunda bin yerimden vuruldum
Dağlar bilir, her adımda sen varsın
Dağların ardı hüzün
Çağlarım
Geçti gençlik cağlarım
Tam umudu kesmişken
Geldi Emir Çağlar'ım
Çağlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!