ah yatırsaydım acı-yan-yanlarımı
bir söğüt gölgesine…/
elleri böğründe ırgatlar
kazmalarını vururken
bahara değen toprağa
para babalarının kahkahaları alçalırdı o vakit
-roman içindeki romancının
acılarla dolu yaşamından bir kesit-
…
bir cinayet romanında/ sayfa 125
maktülün cebindeki sustalıya su veren
ikinci işi balıkçılık olan sürmeneli ustanın
kadeh kaldırırken
kürsülerde
kapitalizmin obez tanrıları
sahile vuran
çocuk cesetlerinin şerefine…
Yaşımın Seksen olduğuna bakmayın
İnsanlığın yaşına denktir aslında yaşım
Son insan ölünceye kadar da
Tatlı tatlı söyle de gör
Dilden öte dil var imiş
El ne demek öksüze sor
Elden öte el var imiş
Binme ihtiras atına
duygular yaşarım
adını koymakta güçlük çektiğim
beynimin tüm yetkilerini
kalbime devrettiği anlarda
yağmurlar düşünürüm
öncesi yeşil
Şu yalan dünyada hiçbir insanı
Irkından ötürü hakir görmedim
Şehirler dolaştım, gezdim cihanı
Tersi söylenmeyen fikir görmedim
Bilgi silahıdır, fikir kalesi
ne çok açız
ne çok aç gözlüyüz.../
oysa ne çok zayıf
ne çok yakınız ölüme…
ve ne acayip dünya
Gün dolanır akşam olur
Yollar yürüye yürüye
Çobansız görünce dalar
Kurtlar sürüye sürüye
Sabrın kabı kolay taşmaz
Şu dünyada insanları
Ayıranlar gün görmesin
Başsız başsız adamları
Kayıranlar gün görmesin
Koy masaya her bir şeyi



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!