Evimin salonunda,
yemek masamızı dolduran dağınıklığın kenarında
devam ediyor anlam birliğine varamamış aklımın seyahati
ve bulduğunda intizamım yerini
belirginleşiyor usulca,
öngörülemeyen bir yaşamanın
parlak arzusu...
kalem ve kağıdın zirvesi;
edebi bir noktanın hayat penceresi...
çocukken ben
baba-oğul iki erkek
İstanbul'un akciğerlerinde
odun topluyorken,
Rabb'in ikramıyla bezenmiş
bir ağaç gördüm aniden,
baba ne ağacı dedim burada,
dedi ki yorgun: Kocayemiş...
bu meyve açtı tüm merakımı,
kokladım ilk nefesimin önünde
kızılımsı kahverengi dalları,
testere dişli, derimsi, sivri uçlu yeşil yaprakları,
soğuk ve sıcağa dayanıklı, kökleri saçaklı...
çiçeklenir Ekim'de
meyveleri küre biçiminde
bir iki santim çapında yüzeyi
olgunlaşınca ateş kırmızısı rengi
arbutus unedo ismi,
halk arasında dağ çileği
faydaları çoktur, fazlası zarar illaki
Kayıt Tarihi : 30.5.2024 23:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!