Bu dünya, dediğimiz gün,
Bilmediğim tanımadığım,
Her bir güzelliğin doğduğu sabah,
Turnalarının serenat verdiği gün,
Anızlı beller kenarında yıkılmış viraneler,
Benimle yürürken söz vermiştin,
Bir kehribar tanesiydi sözün,
Seherde duyduğum çınlama nedir ?
Yoksa kehribar değilmiydi daneler ?
Her danede giden tılsım,
Firavun teknesine düşen damla
Yarmısın yar?Yoksda ağyarmı?
Ağyar olma bana yar ,
Ben yoruldum bu aşk masalından,
Artık dinlemek beyhude derseniz benim gibi,
Beni bir asi havari sayın,çarmıha çakın beni ,
Teessür içindeyim
Bakmayın benim güldüğüme
Her taraf hazan her taraf toz duman
Duygularımın
Mazide kaldı, geldi geçti o zaman zindanı?
Ben ayrılırken başucundan gözlerini kapadın sen
Naçarım ne yapsam ki? senin ile kündekarım ben.
Sen olmadıkça ne fayda bu dünya yüzünden
Zebun eden derdin elinde sana baktıkça şimdi bi.çareyim ben..
sevdası tükenmeyen narın diyarında duran,
Düze dursun düze.
Sandal dalından , sapı ortasında
Bir kaşık düze dursun,
Dokuz donlu sarmaşığından,
Tanelerle tane tane bir tesbih düzerek
Gelde seni gölgelerde değil,
Çalılar büyürken,
Gelecek baharda yapraklarda,
Çanaklı kayaların sulu çanaklarında ,
ipek tırtılının sicimlerinde,
sonra örmelerde, urganlard Görsün,
Dümeni yokmuş gibi kıyı hedefinde
Zamanı daralmıştı sanki
Belli ki geç kalmıştı
Yamaçta bir yalı habersiz, denizi seyrediyor,
Teraslı balkonlarda dalgaların akseden sedası,
Kara tren siren çalma,
Bizim buralardan göçen turna sesi var.
Gökyüzündeki alacalar,
Sevdanın imtiyazımı varki; bir zindan odasında buka halkasıyla bağlanırda çözülemez, bir daha bilinmez nasıl olur ?
Sevgiyle bir entariye bürünmüş, kimi bahar diyor, kimi güzün serecamı ,
Bir yalan dünya teranesiyle sevdanın aşıkın sazında iki tel
Bir hayalin peşinden canı düşünmeden yazda, ayazda koşar gider gönül de, yaprak döker gibi bir bahar sonu hezimeti kurur gider toprakta çarçur olur.,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!