Öğrenmedin bir türlü vefasızlığı,
Öğrenemedin bir türlü hayırsızlığı,
Adam satmayı öğrenemedin...
Duyguların altüst olsa da yenilmedin,
Riyakârlığın kurbanı olup baş eğmedin...
Helal sana, helal yalnızlığına,
"Nasıl ki, kullanılmayan bilgi unutulmaya mahkumsa; gözden ırak olan herşey de zamanla düşüncelerden silinmeye mahkumdur..."
Bazen cümlelerin pek anlamı olmaz,
sessizlik zaten anlatır her şeyi. Bir bakış bazen bin yakıştır. Kelimelerin kifâyetsiz kalması gibi,
hayat açıklanamayacak kadar çâresizdir. Bir yudumda çekersin; içersin tüm özlemleri.
Sonra bir bakarsın, özlem diye bir şey kalmamış; günlerin, saatlerin, kısaca zamanın tükenmesi gibi her şey sönüvermiş, yanan bir mumun tükenmesi gibi...
Evet haklıydın Allâh acıları yaratmıştı. Ama unuttuğun birşey vardı; acıları ve üzüntüleri yaratan Allâh; alışmayı ve umutları da yaratmıştı...
Her zorlukta bırakıp, kaçıp giden hep sendin,
Fırtınalı yağmurda zorluklarımı yendin?
Attığın o düğümler, çözülecek o bendin,
Sen iblise güvenme, o mu senin efendin?
Ne yanık sevdalar yaşadım, hepsi boşa çıktı benim,
Ne yokuşlar tırmandım, eğildi isyansız, sustu tenim,
Ne şerefsizler gördüm maskeli, yüzüne tükürmedim...
Boşuna harcama sakın, değerli nefesini,
Gözü açık ol,şeytana kullandırtma nefsini,
Bil, Insan sorumludur iki dudak arasından,
Dilin helal derse; çıkar o muteber sesini...
Hesabını veremezsin gel helalinde yaşa,
"Tek başıma yürüdüm ben üşüyen yollarda;
yanımda kimsecikler yoktu benim,
hüzûnümü paylaştım hem Eyûp sultanda;
yârınlara duâlarım çoktu benim..."
Ah şu gecenin kokusunu
Alamadın doğru dürüst
Çekemedim bağrıma
Kâh vardım dedim
Ama varamadım
Tadamadım iyice
Makamın ve şöhretin geçicidir bilesin
Azrail geldiğinde bitecektir hevesin...
Gidersen düşlerden çalarım seni,
Gitsende kaybolmazsın aşkın sel olur...
Mâzide sürünen yanan kalbimi,
Vursanda tutuşur, sevdan kül olur...
Ömrümün baharı sönüyor sayende,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!