Üstüme üstüme gelen dev dalgalar
Büyük gürültüyle çakan yıldırımlar
Beni sallayan vahşi rüzgarlar
Bırakın beni bırakın gideyim Cennet'e
Onlar güneşin kavurdugu kıtadan geldiler
Kullanılmış, yüksek raflara koyulmuş gibi
Buruşturulup çöpe atılmış gibi
İnsan değilmiş gibi, onlar
Onlar güneşin kavurduğu kıtadan geldiler
Süzülür ışık penceremden içeri,
Renklendirir, hem kalbimden içeriyi,
Hem evrenin her yerini,
Renkler karanlığın ortasında tutunmanın sebebi.
Güneş gözlerini kapayınca,
Sevgilin yanağına bir buse kondurmak
İsterim
Şarkı olmuş şiirlerin şairi olmak
İsterim
Kalabalığın içinde yapayalnız yaşamak
İsterim
Güle oynaya beraberce yaşayalım
Bu dünyada, istasyondaki yolcular gibi!
Küçük sorunları dert edip, kavga etmeyelim
Bu dünyada, Habil ile Kabil gibi!
Miras kaldı, Adem´den günahlar zinciri!
Durunca, dinlenince
Bir anlığına gözlerimi kapayınca
Hep seni düşünür oldum
Makas gibi gelen düşünceler
İnce ince içimden fısıltılar
Zamansız yerli yersiz
Seni düşünüyorum anne!
Kafamı dizlerine koymuş ağlıyorum
Ve sonra soğuk bir taş hissediyorum.
Mezar taşına, en büyük kinleri besliyorum.
Seni düşünüyorum anne, ağlar gibi!
Saat 12, bir gecenin yarısı
Susmuş sabahın sarkışı
Gece bir şeyler mırıldanıyor
Tik tak tik tak
Uyanık bir ben
Sevmek nasıl bir şey baba
Elle tutulur gözle görülür mü
Var mıdır eli kolu yüzü
Mavi göğün altında mı
Ekşi mi tatlı mı acı mı
Kapatıp sandığa saklanır mı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!