En korktuğum zaman geldi,
Ayrılık zamanı.
Unutmak yaşadığım güzel anları.
Seninle son saatlari yaşıyorum.
Keşke bu anı yaşamadan önce,
Gürgür Baba yurdundan
Musul Kerkük Erbil'den
Odlar yurduna selamlar getirmişem.
Gence Bakü Nahçivana selamlar getirmişem
Şanlı Türkmeneli'nden
Mum bir kere yanar
İnsanlar yollarını görsünler diye
Yüreğim bin kere yanar
Seni bir kereliğine görebileyim diye
Ruhum senden ayrılsa
Parmaklarım kalemden ayrılır
Yapraklar arasında,
Öyle güzel bir çiçek gördüm ki.
Harika rengi vardı,
Etrafındaki dikenlere rağmen .
Güzelliğiyle büyüleyen çicekti,
Ben hüzüne çocukken baktım,
Büyüdüm büyüttüm.
Hiç yanımdan ayrılmadı,
Hep onunla yazdım şiirlerimi.
Gel artık gel!
Hüzünü Gönderip,
Gün olur ne kadar sevdiğimi anlayacaksın
O zaman beni belki de hiç bulamayacaksın
Çünkü beni o an kaybettiğini anlayacaksın.
Gün olur aşkımı yüreğimin raflarında
Okunmuş bir kitap gibi saklayacağım
Yıkılan arzularımın parçalarını toplayıp
Kalbime ruhuma yakın olsan da,
Bana çok uzaksın,
Dokunamayacak kadar uzak.
Buna rağmen,
Her aya baktığımda,
Gülen yüzünü görüyorum.
Bir gün bir kadın, sevdiği adama sorar:
— Beni güzelliğim için mi seviyorsun, yoksa kalbimin içindeki o derin güzellik için mi?
Adam bir an durur, gülümseyerek cevap verir:
KERKÜK VE LOZAN ANLAŞMASI
Irak, Osmanlı yönetiminde üç vilayete ayrılmak suretiyle yönetilmekteydi: Musul, Bağdat ve Basra. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Lozan Konferansı’na katılan Türk heyetinin elinde üç sayfalık 14 maddeden oluşan talimat vardı.
Birinci madde, Irak sınırıydı; Süleymaniye, Kerkük ve Musul mutlaka geri alınacaktı.Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren Mondros Antlaşması’na (30 Ekim 1918) göre, bu sancaklar Osmanlı Devleti’ne bırakılmıştı. Ancak iki hafta geçmiş, İngiltere bir oldu bittiyle buraları işgal edivermişti!
Ey gece! sana nasıl sakinsin derler! Oysa sende bağırır bunca yanan kalpler. Bir kere sen çok acımasızsın! Uyuyana lütuf gibisin.
Güzel bir müzik eşliğinde dans eden aşkıların o anın çabuk bittiğini zan ettikleri
kadar kısasın.
Lakin acı çekene , acısına çare bulmak için açıldığı denizin, varılmayan limanısın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!