Çarşı, pazar, kahve mahalle sokak arası
Her yere doluşmuş bir peçeli
Kırmızı ışıkta Ahmed "Su"cu
Sokakta Yasin işportacı
Muhammed yırtık pırtık giysili
Yüzü zift gibi kopkoyu
Yoluna ağaç olur, fidan olur, ot olurum
Ayağının takılıp düştüğü taş olurum
Karanlık gecene yıldız olurum
Yalnızlığına dost, yüreğine eş olurum
İste baharın olurum
Eline el yanına eş olurum
Mutluluğum... Mutluluğum...
Çocuk ellerin kime açık
Gözlerinden dökülen gözyaşım
Çığlığın kime küstü
Çocuk kalbim.. Kalbim...
Gitmeli bu diyardan ta şafaktan şafaktan
Renk cümbüşüyle dünyadan, davullarla zurnalarla
Bir deli kahkahasıyla uzaklara, kornalarla
Gitmeli bu diyardan ta şafaktan şafaktan
Bir şenlik havasıyla beyazlıklar içinden siyahlara
Kırmızılıklarla pembelerle morlarla siyahlıklar içinden beyazlara
Bir gece vakti
Daha şafak sökmeden
Ve köpekler ulurken
Karanlık köşelerde
Bir avuç toprak örttü bedenimi
Gülüşüme gömüldüm.
Ayın on dördü misali ellerinden kalbinden
Ah o ellerinden öpmek isterim
Dudaklarından bir dal ateş almak
Ense kökünde ağrı
Yüreğinde derin bir sancı
Ah senle sen olmak
Bohem hayatım tasasız
Sen şuurum, ben şuursuz
Geçen giden ömür
Görmüyor gözüm
Aşık Veysel misali kör
Kerem gibi yangın yeri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!