Sordu yürek son nefeste seni
Uğruna döktü gözyaşları
Boğuk sesiyle adını haykırdı
Sızlandı, yakardı, yıkıldı
Bir nefes, bir nefes daha
Gelmek bilmeyen bir sen
Bir gün montunu alıp dışarı çıktığında
Hiçbir şey düşünmeden
Nereye gideceğini bilmeden
Ayaklarını takip et.
Boş sokaklardan geç ve tabelaları oku.
Yüzünü ara ara tependeki gökyüzüne göster.
Yeni bir hayat gibi
Yeni bir başlangıç
Yeni yüzler, değişik gözler
Bir iş bir telaş
Alında ter, sırtta yük
Bahar havası çarptı beni
Var kalbimde bir aşk seli
Acep sever mi oda beni?
Var mı yüreğinde bana da bir yeri?
Arzum büyük dilim susmayacak
Sevdam derin kalemim yazacak
Hayalim büyük tarih yazacak
Kırıyorum zincirleri yazıyorum, yazıyorum...
Bir rüya sanki, masal gibi
Sevgiden aciz yüreğim
Elbet bir gün toprak olacak
Mutluluk görmeyen gözlerim
Elbet bir gün toprak olacak
Sana söylerim Ey Resul Allah
Kaç derdim var, kaç derdim oldu?
Hangi birini sineye çektim?
Hangi biri uğruna gecelerce ağladım?
Hangi biriyle kabuslar gördüm?
Hangi biriyle büyüyüp güçlendim?
Hangi biri durmaksızın kendini hatırlattı?
Alev alev yanan bir yangın var
Hiç sönmez hatıralarımda
Birbiri ardına çalan siren sesleri var
Hiç gitmez kulaklarımdan
Siyah simsiyah bulutlar sardı gözü
Bir baş ağrısı, kafamda değil.
Bu sızı yürekte değil.
Zaman kısa elde değil.
Yaşanmalı sözde değil.
Sanma insan başını yastığa koyduğunda
Yarını heyecanla bekler
Kimi aç susuz, sefaletle yatar
Kimi geçim derdinin sıkıntısıyla
Kimi sağlığıyla boğuşur uyku tutmaz
Kimi zengin sıkıntısı bitmez.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!