Baharda açan gülüm
Seherde öten bülbülüm
Kalbimde çıkan sümbülüm
Seni ister deli gönlüm
Başımda kavak yelleri eser
Yüregimde ta yüreğimin derinliğinde
Alev alev yanan bir acı
Bir boşluk
Tüketiyor beni
Acı hep acı
Bak yokluğun nasılda belli
Ucuz bir meyhanede, ücra bir köşedeyim,
Sarhoşum, kendimde değil.
Dertlerimle dertleşmekteyim.
Verem olmuş hasta gibiyim.
Ellerim ayaklarım tutmuyor
Bir yanlızlık bataklığındayım yapayalnız,
Can havliyle çırpınmaktayım.
Her çırpınışımda daha çok batmaktayım
Can havli bu daha da çırpınmaktayım...
Batmışım bataklık çukurunda
Haykırıyorum sesimi duyan yok!
Gün mutlu neşeli ve sevinçli geçerken
Aldığın üzücü haber gibidir yaşamak
Kaldırımda yürürken yanından hızla geçen
Bir aracın verdiği korku gibidir yaşamak
Sevdiğini gördüğünde yüzünde oluşan
Gülümseme ve o kalp atışı gibidir yaşamak
Cephede bir kadın
Sırtında bebegi
Elinde mermi
Cannı gibi koruyup kolluyor
Yine cephede bir asker
Beden yorgun düşecek gibi
Akıl firari yok gibi
Bir sevda vardı bitti gibi
Adı sendin şimdi yok gibi
Aşk sofrası kuruldu
Halil İbrahim sofrası mübarek
Kana kana içiyorum aşk şarabını
Yiyiyorum, biraz da aşkından.
Dilim damağım kuruduğun da,
Ah! İçtiğim aşk şarabı.
Ilık bir meltem rüzgarı esiyor
İçime, yüzümün ufak kıvrımlarına
Gıdıklıyor, tebessüm ediyorum
Beni okşayan bu narin rüzgara
Güneş te bir kavurucu sıcaklık
Mutluluğu ancak,
Kalemi elime alıp anlatabilirim,
Sözlerimle süsleyerek,
Gözlerimle anlatabilirim.
Ruhumdaki mutluluğu,
Paylaşarak dağıtabilirim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!