ENGELLERİ AŞINCA
İzahı yok bu işin, ne olur sorma bana
Güzel bir hayal kurduk duygular tanışınca.
Bir sevda güvercini bıraktım avucuna
Gün gelip alacağım kalbine ulaşınca.
GARİPLER DERGÂHI
Ay şavkını gösterdi, gecenin siyahına,
Âşık gönlünü serdi, günahın eyvahına,
Aciz bir kul yaklaştı, garipler dergâhına,
Sustu, boynunu eğdi, öyle sessizce baktı.
Gel bana gecelerin gölgesinde saklı iz
Gördüğüm karanlıktan ışık olup bana gel.
Gel bana nazarları efsuni bakışlı kız
Sana açıktır kalbim, aşık olup bana gel.
Düşlerimde büyüttüm yıllar boyu sevdanı
Teyakkuzlu bakışın, şu gönlümü süzüyor,
Derin bir düşünceyle, sanki beni çözüyor,
Sitemli nazarların, inan beni üzüyor,
Kalbimi delip geçen, o mahzun bakışların.
Neden suskunsun bana, uzaktan elem verip,
Ey Oğul! Büyüyorsun, erdiğin yaşın on beş
Öyle doğru konuş ki, sözlerin zengin olsun.
Hep ışık saç çevrene, kıskansın Seni güneş
Hilal ve yıldız siman, bayrağın rengin olsun.
Açılan kapılara destur alarak yürü
Ben anlamam sağı, solu,
Bir olmalı aklın yolu,
Çevreye bak, deli dolu,
Anlayana her şey ibret.
Yarım kalmaz Hak’kın işi,
Hamd etmeli akan her ter,
Gönlü Hak yoluna ser,
Selam vermediğin her yer,
Bilesin ki sana gurbet.
Müjdesidir son Resulün,
Göklerden emir geldi, Rabbin adıyla oku,
Birden karanlık gece, Kur’an Nuruyla doldu.
Sardı tüm âlemleri, sonsuz manevi doku,
Sözlerdeki her hece, Kur’an Nuruyla doldu.
Titredi büyük Nebi, sarsıldı mağarada,
Sen benim gözlerimde, hiç sönmeyen bir ışık,
Ben sana karasevda, ile tutkun bir aşık,
Söyle ey nazlı yarim! Bu sevdadan daha şık,
Daha narin bir sevda, var mı şu yeryüzünde?
Yıllar boyu seslendim, bir kez dönüp bakmadın,
Toprağın bağrındaki, tüm kınalı kuzular,
Tebessümle bakmalı, intikam alınmalı,
Kuzey Irak’a doğru, Fırat nehrinde sular,
Hain kanı akmalı, intikam alınmalı.
Türk’e kefen biçilmez, tarih bunun şahidi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!