Coğrafyası, insanın kaderidir, ömrünce.
Benim kaderim ise, Artvin, Şavşat, Küplüce
Tercih hakkımız yoktur, ana, baba vatanı.
Çoruh garip bir nehir, hızlı coşkun ve atak
Hızla akıp gidiyor bir şeyler anlatarak.
Anlamak isteyenler anlıyor elbet onu.
Masallar diyarı, dağlar ardında,
Dağlara yaslanmış şehirler vardır.
Yeşiller diyarı Artvin yurdunda,
Vadileri yarmış nehirler vardır.
Bu diyar dağların yurdu gibidir.
Nice zalimler gördüm, şu alemi fanide.
Dilinden zehir sözler, elinden kan damlıyor.
Mazlumun ahı kalmış merhametsiz canide.
Solarken yaşlı gözler, teninden can damlıyor.
Hangi gece sabaha kavuşmaz ki sonunda?
Artık menziline yürünmez Hak'kın
Değişti yolcular, yollar değişti.
Sevaptan uzağız, günaha yakın.
Değişti muttaki haller değişti.
Sarsıldı alem, kavurdu elem
Çalındı kap, ölümdü gelen
Şehirler harap, duygular girdap
Çullandı birden zifiri mehtap
Saçının teline bağlandı gönlüm,
Yüzünde gamzeye takıldı düştü.
Gülden gülüşünle ısındı ömrüm
Ruhum sensizlikten çok üşümüştü
Sıralı dişlerin inciden duvar.
Rahatım yok, hiç huzurlu değilim
Gönül çorak, yürek yangın dilârâ
Gül kokulu gülüşlere meyilim
Şu gönlümü süsleyecek gül ara
O'na mahsus "ol" deyince oldurmak
Ağzından çıkanı kulağın duysun,
Kurduğun cümlenin, mânâsına bak.
Ne kadar cahilsin, ne kadar toysun?
Kişinin, iş denen aynasına bak.
Deliyim divaneyim
Yıkılmış viraneyim
Bam teliyle titreyip,
İnleyen bir nağmeyim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!