İçime hiç su serpmiyorlar,
Beni afyonlamaya çalışıyorlar leyla.
Afyon alınca seni görsem de,
Ben kafamı ayık tutacağım leyla...
Sürekli bir afyonum olsun diye,
Müzik dinliyor, şiir yazıyorum.
Yoksa bu sensizlik nasıl geçecek,
İnan hiç bilmiyorum...
İmkansız olman değil seni bana çeken.
Yaşlı insanların duaları,
Genç kadınların ahlarına karışmakta.
Terazide hangisi ağır, hiç bilemedim.
Lakin zihnim bunu hep sorgulamakta...
Şairden kötülük nasıl çıkar ki.
Akşamlar; efkarın ihtişamlı açılışı.
Gözlerinin yıldızları seyre dalışı.
Yüreğin bir fanus içinde.
Kim söndürecek bu yanışı...
Anadolunun her bir çiziği yüzünde.
Taşımak hem yük, hem onur.
Karnında yılların dinmeyen sancısı.
Ana tarafından erzurumludur...
Asildir, elletmez kimseye göynünü.
Beni benle bırakırsanız,
Size benzemekten korkarım.
Uslu olmak dediği şey,
Siz dünya tamahkarlarının.
En afilli nasihati olmuş,
Dindar görünümlü baronların...
Bazen leyla bazen piraye.
Hüznün peşinde hepsi birer hikaye.
Ayaklarıma dolandı kelimelerim.
Bu değildi peşinde olduğum asıl gaye...
Aşka dair bir nüans yakaladığında,
Bas pause tuşuna hayatın.
Hareket edeni vururum de.
Kaybedersen sızlar vicdanın...
Aklı başında çılgınlıklar yap.
İlk kez aşk karna oruç tutan,
Güzel kardeşlerim var benim.
Heyecanlı gözlerinden anlıyorum;
İftar saati pek umurlarında değil...
Ayaklanma var ruhumda.
Karşımda öylece bakıyor bir delilik.
Pörsümeye yüz tutmuş kanatlarımda,
Sebebi bilinmez bir hareketlilik...
Yılların ağırlığı düşmüş saçlarıma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!