Gülüşünü,
Gözlerini,
Sana dair ne varsa işte
Hem de her şeyi,
Yokluğuna gömdüm de
Yokluğunu gömecek,
Çocukluğum benim
Özlemim
Seninle aynı sokakları,
Ayrı zamanlarda adımlamış olmakta güzeldi.
Papatya olmak!
Hiç olmadık bir yerde
Hiç beklenmedik bir anda açmaktır!
Baharı getirmektir,
Kıra
Aşk!
Arada uzayıp giden yollar yüzünden
Karşılıklı söylenmemiş bir şarkı
Ve içilmemiş birer kadeh rakıdır.
Gerisi mi?
Gerisine zaten hayat diyor insanlar!
Hiç sormadım papatyaya!
"-Beni seviyor mu?" diye!
Kıyamadım, yaprağını koparmaya.
Kendisinden duymayı umut ettim hep!
"O " bir şey demedi
Papatya da hiç söylemedi zaten.
Sonra tuttum
Papatya ya sordum.
"Seviyor mu, sevmiyor mu? "diye.
Ne dese beğenirsiniz
"-Lan oğlum siz insanlar ne salaksınız
Biliyorum
Hala,
Benim için süsleniyorsun baktığın aynalarda.
Ve
Gülüşünün ardında gizlediğin o hüzün,
Sana şiirler yazıyorum
Sensiz eskiyen takvim yapraklarında.
Bilsen ne güzel dökülüyorsun kalemimden
Biraz mavi
Biraz da İnce ince
Say ki yoldayım
Sendeyim bu akşam.
Dudağımda,
Bir demet tebessüm,
Hasretimi çeken gözlerine, hediye.
Bir sonbahar hikayesiydik
Sen aylardan Eylül’dün.
Bense,
Eylül sonrası,
Yağmurları dinmeyen
Bir Kasım gecesi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!