9. Bölüm
Yeni gün sıcak olacağını, sabahın 07.00’da göstermişti. Güneş yakıcı ve bunaltıcılığıyla yükseliyordu. Havanın sıcak oluşu düşüneceği son şeydi. Bugün ayrılık günüydü ve birkaç saat sonra ayrılacaklardı. Elvan’ı dürttü ama az daha uyuyup kalkıyorum canım cevabını alınca, yanağına bir öpücük kondurup salona geçti… Canı hiçbir şey istemiyor. Ağzının tadı kaçıktı. Bir sigara yakıp, buzdolabının kapısını açıp baktı. İçeride pek bir şey kalmamış, kalan şeyleri sabahın bu saatinde yemek uygun olmaz diye düşündü.
Aradan kaç dakika geçtiğini hesap edemezken, içeriden gelen sesle kendine geldi. Elvan kalkmıştı. Saatine baktı. Saat 08.15’ti. Odaya doğru gitti. Elvan yatakta uyanık bir şekilde ışıldayan gözlerini üzerine dikmiş, kollarını açarak yanına gelmesini işaret ediyordu. Hiç düşünmeden üzerine çıktı. Öpüşmeye başladılar. Sarılıp birbirlerine çılgınca sevişiyorlardı. Veda ediyordu bedenleri birbirine ve bunu bildikleri için ayrılmıyorlardı. İkisi birden zevkin doruklarına çıktığında; hazırlanıp yolculuk vaktinin yaklaştığını konuştular. Elvan yataktan kalkıp duşa girip çıktı. Çantasını toparlamaya başlamıştı bile… Duşa girip çıkınca Elvan’ın saçlarını kuruladığını gördü. İşiniz zor. Hazırlanmanız ne kadar uzun sürüyor diye ona takıldı. Elvan gülümsedi. Ayaküstü öpüşüp toparlanmaya devam ettiler.
Tüm hazırlıklarının bitip evden çıkmaları saat 11.15’i bulmuştu. Otobüs duraklarına yürüyüp gidecekleri yöne giden otobüse bindiler. Şehrin uzak ve sessiz köşesinden, tekrar şehrin gürültülü ve kalabalık yönüne doğru yol almaya başladılar. Yolda giderken yan yana oturmuşlar ve birbirlerine küçük dokunuşlarla gülüşüyorlardı.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Güzel , ve sürükleyici ..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta