Elvan çiçekleri açtığında 9

Aytekin Orhan
1248

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Elvan çiçekleri açtığında 9

9. Bölüm

Yeni gün sıcak olacağını, sabahın 07.00’da göstermişti. Güneş yakıcı ve bunaltıcılığıyla yükseliyordu. Havanın sıcak oluşu düşüneceği son şeydi. Bugün ayrılık günüydü ve birkaç saat sonra ayrılacaklardı. Elvan’ı dürttü ama az daha uyuyup kalkıyorum canım cevabını alınca, yanağına bir öpücük kondurup salona geçti… Canı hiçbir şey istemiyor. Ağzının tadı kaçıktı. Bir sigara yakıp, buzdolabının kapısını açıp baktı. İçeride pek bir şey kalmamış, kalan şeyleri sabahın bu saatinde yemek uygun olmaz diye düşündü.

Aradan kaç dakika geçtiğini hesap edemezken, içeriden gelen sesle kendine geldi. Elvan kalkmıştı. Saatine baktı. Saat 08.15’ti. Odaya doğru gitti. Elvan yatakta uyanık bir şekilde ışıldayan gözlerini üzerine dikmiş, kollarını açarak yanına gelmesini işaret ediyordu. Hiç düşünmeden üzerine çıktı. Öpüşmeye başladılar. Sarılıp birbirlerine çılgınca sevişiyorlardı. Veda ediyordu bedenleri birbirine ve bunu bildikleri için ayrılmıyorlardı. İkisi birden zevkin doruklarına çıktığında; hazırlanıp yolculuk vaktinin yaklaştığını konuştular. Elvan yataktan kalkıp duşa girip çıktı. Çantasını toparlamaya başlamıştı bile… Duşa girip çıkınca Elvan’ın saçlarını kuruladığını gördü. İşiniz zor. Hazırlanmanız ne kadar uzun sürüyor diye ona takıldı. Elvan gülümsedi. Ayaküstü öpüşüp toparlanmaya devam ettiler.

Tüm hazırlıklarının bitip evden çıkmaları saat 11.15’i bulmuştu. Otobüs duraklarına yürüyüp gidecekleri yöne giden otobüse bindiler. Şehrin uzak ve sessiz köşesinden, tekrar şehrin gürültülü ve kalabalık yönüne doğru yol almaya başladılar. Yolda giderken yan yana oturmuşlar ve birbirlerine küçük dokunuşlarla gülüşüyorlardı.

Otogara geldiklerinde saat 12.15’i gösteriyordu. Bir yerde oturup karınlarını doyurdular. Otobüs saat 13.30’da kalkacaktı ve zamanları vardı. Yazıhaneye gidip Elvan’ın biletini aldılar. Bekleme salonuna geçip yan yana oturdular. Hiç konuşmuyorlardı. Ara sıra kaçamak bakışları birbirine değiyor, o an gülüşüyorlardı. Zaman su gibi akıp gitmişti. Otobüsün hareket saati gelip çatmıştı. Perona geçip beklemeye başladılar. Otobüslerin birisi gelip, diğeri gidiyordu. Elvan’ın otobüsünün peron dışında olduğu ve yolcularının oraya gitmesi gerektiği anonsu yapıldı. Yürüyerek gittiler otobüse doğru. Yolcular otobüse binmeye başlamıştı. İkisi otobüsün yanında el ele tutuşup birbirlerine bakıyorlardı. Yolcuların otobüse binmesini, hareket edileceğini söylediler. O an sıkıca birbirlerine sarılıp öpüştüler.

İyi ki geldin, İyi ki varsın dedi kulağına...
—Elvan gülümsedi. İyi ki geldim. İyi ki varsın diyebildi.

Elvan otobüse binip koltuğuna oturdu. Camdan birbirlerini izliyorlar, el sallayıp öpücük atıyorlardı. Otobüs hareket etmeye başlamıştı. Elvan gidiyordu. Bir dünya gidiyordu. Uzun süre otobüsün gidişini izledi. Gözden kaybolana kadar birbirlerine el sallayıp, öpücük yolladılar. Elvan artık gitmişti. O kalabalık şehir şimdi bomboştu. Şehrin gürültüsü bile duyulmaz olmuştu. Cebinden bir sigara çıkarıp yaktı. Otobüsün gittiği yöne savurdu dumanını… Başını önüne eğip, şehrin seslenişine doğru yürüyüp gitti…

-Her gidiş bir son değildir. Her gelişin bir ilk olmadığı gibi…-
-Bazı şeyler yaşanıldığı ölçüyle vardır. Yaşanılası ve yaşanılmalıdır.-

Aytekin Orhan
Kayıt Tarihi : 1.9.2014 21:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Hüseyin Özak
    Hasan Hüseyin Özak

    Güzel , ve sürükleyici ..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aytekin Orhan