Taner sabah gözlerini açtığında Elvan yanında uyuyordu. Bir süre onu uykudayken izledi. Aklından onu kırmamak adına nelere katlandığını geçiriyordu. Şimdi onunla yurtdışına gidecekti ve bunun için hiç plan yapmamıştı. İşyerine gidip iznini uzatması gerekiyordu. Yataktan kalkıp mutfağa doğru geçti. Çayı demleyip, kahvaltıyı hazırlıyordu. Vakit öğlene yaklaşıyordu. Yatak odasına girip yatağın içine girip Elvan’a sarıldı. “Kalk artık canımın güzeli öğlen oldu yapacak çok işimiz var” diye kulağına fısıldayıp “boynundan öptü” Elvan tepki vermemişti. Biran şaşırmış ve Elvan’ı kendine doğru çevirmeye çalışırken dudaklarına yapışıp öpen Elvan “biraz daha kalsaydık yatakta ben şikâyetçi değilim” diyerek gülümsedi… “Aklından geçeni biliyorum ama şuan olmaz. Kalkmalıyız artık çay demleniyor, kahvaltımız hazır. Biran önce karnımızı doyurup gitmemiz gerekiyor” “nereye gideceğiz Taner” “Tabiî ki benim evime, yapacak işlerim var. Nikâh var ve hazırlık yapmalıyız. Haydi, çabuk kalkıyoruz.” Tamam, anladım” Yataktan kalkıp kahvaltını yaparlarken sessiz kalmış hiç konuşmamışlardı.
Elvan eşyalarını toparlamaya başlamıştı. Taner’in fazla eşyası olmadığı için toparlanması kolay olmuştu. Tüm eşyalarını toparlayıp evden ayrıldıktan sonra ev sahibine evin anahtarı bırakıp şimdi Taner'in evine doğru bir taksiye binip yola çıkmışlardı. Yolda giderken hiç konuşmadılar. Eve vardıklarında Taner evin yakınındaki marketten akşam için yiyecek bir şeyler almak için Elvan’a evin anahtarını verip "sen çık eve ben hemen geliyorum canımın güzeli" dedi. Elvan elinde çantası evden içeriye girdiğinde; aylarca kameradan izlediği evi görünce tuhaf bir duyguya kapılmıştı. Evin içi dağınıktı ama bunun pekte önemi yoktu. Aradan uzun zaman geçmemişti ve kapı çalınmış, Taner elinde birkaç torba yiyecekle gelmişti bile. İçeriye girdiğinde; "nereye gizlemiştin onu" diye sordu. Elvan gülümseyerek " boş ver canımın delisi ne önemi var ki" diye cevapladı. Gülüştüler.
Taner "haydi şu masanın üzerindeki fazlalıkları kaldıralım. Karnımız acıktı. Bir şeyler yiyip yarın neler yapacağız onu konuşmalıyız" diye konuştu. Masanın üzerindekileri toparlayıp, Taner'in aldığı kahvaltılık malzemeleri yerken bir yandan da sohbet ediyorlardı.
"Yarın işyerine gidip izin işini halletmeliyim. Sende bu arada Sevda ile ilgilenirsin. Akşam evde buluşuruz canım benim" "tamam hayatım sen hallet işlerini, yarın bizim işimiz çok erken yatalım bu gece" diye karşılık verdi Elvan. Yatak odasına geçip, üzerlerini değiştirip yatağa girdiler. Birbirlerine sarılıp uykuya daldılar.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta