Elvan çiçekleri açtığında 18

Aytekin Orhan
1248

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Elvan çiçekleri açtığında 18

Mevsim kıştı ve havalar soğumuştu. Gözlerini açtığında kan ter içindeydi. Kâbus görmüştü. Görmüş olduğu rüyanın etkisi öyle etkiliydi ki, uzun bir süre kendine gelemedi. Kendine geldikten sonra yatağından kalkıp duş almaya gitti. Hâlâ rüyanın etkisindeydi. Gördükleri gerçek olabilir miydi? Düşüncesi aklına yer etmişti. Duş alıp odaya döndüğünde, dün geceden hazırladığı çantasını alıp yanına koydu. Başı zonkluyordu. Bir kahve yapıp masanın başına geçip oturdu. İçine bir korku düşmüş ve bu korkunun tarif edilir bir yanı yoktu. İçi üşüyordu. Biran üzerini değişip hemen yola çıkmayı düşündü ama saat çok erkendi. Elvan mesajında akşam görüşeceğiz diye yazmıştı.

Kahvesini içip düşünürken kapısı çaldı. Birden telaşa kapıldı. Gelen kim olabilirdi diye düşünürken kapıya doğru yürüyüp açtığında; karşısında Sevda duruyordu.

Günaydın Taner
—Günaydın Sevda
İçeri girebilir miyim? Yoksa kapıda ayaküstü mü konuşacağız.
—Buyur gel affedersin

Sevda içeriye girmiş masanın başına oturmuştu.

Kahve içer misin?
—Sade olsun lütfen
Hemen geliyorum

Şimdi karşılıklı kahvelerini içiyorlardı. Konuşmaya Sevda başladı.

Bugün özel gün nasıl heyecanlı mısın diye sordu.
—Sen her şeyi biliyorsun değil mi?

Sevda duraksadı ve gülümsedi.

Taner her şeyi sorma. Git yanına ve doyasıya yaşa…
—Güzel söylüyorsun ama ne yaşayayım. Kaç zaman geçti aradan bir e-mail ile yola çıkıyorum. Kafamda bir sürü sorular ve nasıl cevaplar alacağımı bilmiyorum.
Git yaşa işte…
—Sen en son ne zaman görüştün Elvan’la söyler misin?
Dün yüz yüze görüştük. Gayet iyiydi. Seni yanına gitmeni heyecanla bekliyor. Bu sabahta telefonla konuştuk.
—Yüz yüze görüşmek ne demek? Elvan dün mü geldi buraya ve benim bundan haberim yok. Sen o yüzden dün akşam evde yoktun.
Neyi bekliyorsun Taner. Kalkıp gitsene artık, seni bekliyor dedim ya… Sen kalkmış bana sorular soruyorsun burada. Haydi, bana müsaade ben kaçıyorum. Benden de selam söyle…
—Güle güle Sevda…

Sevda evden çıkar çıkmaz, üzerini değiştirip çantasını eline aldığı gibi kendini sokağa atmıştı. Artık aklındaki tek düşünce Elvan’ın yanına gitmekti. Kafasını kurcalayan tüm sorular kaybolmuş yerine Elvan dolmuştu. Sokakta bir süre taksi bekledi ama gelen giden yoktu. Ana caddeye doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Sağına soluna bakıyordu. Karşı şeritten geçen taksiye el kaldırdı ve taksi cadde ortasından dönüp önüne yanaştı. Taksiciye hemen gideceği adresi söyleyerek hareket ettiler… Öğlen olmuştu ve trafik fazla yoğun değildi. Taksinin içinde giderken gülümsemeye başlamıştı. Düşünceli, aklını kemiren sorulardan sıyrılmış Taner geri gelmişti. O an Elvan’ın onun yaşam kaynağı olduğunu ve onu çok fazlasıyla özlediğini daha iyi anlıyordu. Güzel düşüncelerle ve Elvan’la geçireceği zamanı düşünmeye dalıp gitmişken evin olduğu yere yaklaştığını fark etti… Taksici sağa yanaşıp buyurun beyefendi geldi dedi. Taksiciye teşekkür edip, parasını verdikten sonra elinde çantası eve doğru heyecanla yürümeye başladı…

Şimdi bekleyiş, yaşanacakların kucağına yürüyordu…

Aytekin Orhan
Kayıt Tarihi : 1.1.2015 14:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aytekin Orhan