Yeni güne gözlerini açtığında; dün geceden kalma içindeki coşkusu, yerini düşüncelere bırakmıştı. Elvan geliyorum demişti ve beraberinde bir sürü cevaplaması gereken sorularla... Yatağından kalkıp üzerini değiştirdikten sonra işe gitmek için yola koyuldu. İşyerine vardığında kendisini işlere tam veremiyor, hatta bir kaç işini yanlış yaptığını yardımcıları uyarınca anlayabilmişti.
Öğleden sonra işim var diyerek işyerinden erken ayrıldı. Sokağa çıktığında bir taksi çevirip doğru evine gitti. Evine gelip içeriye girdiğinde, gözleri yine etrafta kamera aradı ama göremedi. Şimdi Elvan beni izliyor mu? diye düşündü. Masanın başına geçip bilgisayarında dünden gelen mesajı yeniden okudu. İçinde bir köşelerde heyecanı yaşarken, diğer yanı Elvan bunca zaman sonra neden geliyor aradan bir buçuk yıl geçmişti. Hiç arayıp sormamış ve bir e-mail ile kafasını allak bullak etmişti. Üstüne üstelik birde onu canlı izliyordu. Etrafına bakınıp, beni şuan görüyorsun bunu hissediyorum ve geldiğinde sana soracağım çok sorular var canımın güzeli dedi. Kanepeye uzanıp yeni güne uyanmak üzere gözlerini kapadı.
—Canımın delisi geleceğim yanına ve sana her şeyi anlatacağım. Şuan sesini duyuyorum ama sen beni duyamazsın. Her şey çok güzel olacak dedi onu izleyen Elvan çok uzaklardan kendi kendisiyle konuşurken...
Sabah olmuş, alarm sesine zor uyanabilmişti. Gece kanepede uyuduğu için her yanı tutulmuştu. Elini yüzünü yıkayıp, üzerini değiştirdikten sonra işine gitmek üzere evinden ayrıldı. İş yerine vardığında kendine sert bir kahve alıp, tamamlanması gereken işlerini bitirmeye koyuldu. Günleri rutin geçerken, tarih ilerliyordu. Ayın 13’ü olmuş ve Elvan’ın gelmesine sadece iki gün kalmıştı. Hâlâ karşılaştıklarında ne soracağını ve Elvan’ın ona neler anlatabileceği konusunu tam kestirememiş olmanın endişesini üzerinden atamamıştı. Ara sıra eline kâğıt kalem alıp not almayı düşünmüş olsa da vazgeçmişti. Mesai saati bitmiş, elinde yarım kalan işlerin hepsini tamamlamıştı. İşyerinden çıkıp evinin yolunu tuttu.
Akşam evine girmeden önce Sevda’nın kapısını çaldı. Sevda’ya bir haber olup olmadığını soracaktı ama kapı açılmadı Sevda evde yoktu. Evinden içeriye girip elindeki poşetleri masanın üzerine bıraktı. Dolapta bulunan birkaç malzemesiyle kendine çilingir sofrası hazırladı. Rakısını kadehine doldururken, Elvan’la buluşmasına giderken ona bir şeyler alması gerektiği aklına geldi. Sonrası bu düşünceden vazgeçip rakısını içmeye devam etti. Saatler epeyce ilerlemiş kanepenin üzerine yatıp uyuya kalmıştı…
Kayıt Tarihi : 31.12.2014 13:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aytekin Orhan](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/12/31/elvan-cicekleri-actiginda-16.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!