Elvan çiçekleri açtığında 11

11. Bölüm

Son konuşmalarının arasından 2 gün geçmişti. Elvan sonra konuşuruz demiş ama hiç aramamıştı. Ne yapıyor acaba diye düşünüp kendini içten içe tüketirken, Akşama kadar aramasını bekleyip, yoksa kendim ararım diye düşündü.

Üzerini değiştirip dışarıya çıkmak için hazırlandı. Sokağa çıktığında öğleden sonrası sıcağının yüzüne vuruyor olmasını umursamadan, çalışmış olduğu şirkete doğru yola çıktı. Yıllık izinliydi ve izninin bitmesine 3 gün kalmıştı.

İşyerine varıp, tamamlanması gereken birkaç eksik imza işini halledip hemen ayrıldı. Yolunun üzerinde sevdiği bir restoranda yemeğini yiyip, bir kadeh şarap içti. Kafasını kurcalayıp duran düşüncelerle hesabını ödeyerek dışarıya çıktığında; telefonuna gelen mesaj sesini duyunca heyecanla açıp baktı ama gelen reklâm amaçlı bir mesajdı. Mesajı yollayan firmaya küfürü bastı.

Eve vardığında akşam olmak üzereydi. Yolunun üzerinde ki marketten akşam için kendisine yiyecek ve içecek bir şeyler almayı ihmal etmeyi unutmamıştı. Eve girer girmez Elvan’ı aradı. Yine aradığınız kişiye ulaşılamıyor mesajıyla karşı karşıya kalmıştı.

Yüreğine bir yumru oturmuş ve tarifsizdi. Bir şeyler ters gidiyor ama bir türlü bunu çözemiyordu. 3 gün önce birlikte olduğu güzeller güzeli, canının yarısı Elvan sanki ondan bir şeyler saklayıp kaçıyordu. Yanındayken her şey çok güzel ve yaşanılasıydı. Bir sigara yakıp tekrar telefon açtı ve yine aynı mesaj... Telefonun mesaj bölümüne girip, canım müsait olunca beni arar mısın diye yazıp yolladı. Saat 22.00 olmuştu. 5 gündür elini sürmediği bilgisayarın başına geçti. Gelen e-mailleri bakıp, birkaç haber sitesini dolaşırsa kafası dağılır diye düşünüyordu. Bilgisayarı açıldı. Mail adresini, şifresini girdikten sonra başka bir sayfada haber sitelerinden birisini tıkladı. Ülkede değişen bir şey yoktu. Bu sene yurtdışına birçok öğrencinin burslu okumaya gideceği, çeşitli ülkelerde çıkan olaylar gibi haberler vardı. Burs haberini okuyunca aklına Elvan geldi. Mail adresinin olduğu sayfaya tıkladığında en üstte duran yeni ileti gözüne ilişti…

Merhaba canımmmm diye başlıyordu.

Seninle son olarak yaşadığımız 3 günü hayatım boyunca ve nefes aldığım sürece unutmayacağım. Yanına geldiğimde, seninle konuşmak istediklerim vardı ama bir türlü cesaret edip bunları seninle konuşamadım. Rüyada yaşıyor gibiydim ve bu rüyayı hiç bozmak istemediğim için sana gelmeden önceki son yaşadıklarımı anlatamadım. En son telefon konuşmamızda bahsedecektim ama sesini duyunca yine tutuk kaldım. Bu yüzden bunları sana konuşarak değil yazarak söyleme yolunu seçtim. Beni affet! ..

Okudukları karşısında şok olmuştu. Beni affet demek ne anlama geliyordu diye düşünürken bir kadeh rakı doldurup bilgisayarın başına yeniden geçti. Kaldığı yerden okumaya devam etti.

Senin yanına gelmeden 1 ay önce burada birisiyle tanıştım. Ortak yönümüz çok fazlaydı ve çevresi çok geniş birisiydi. Bana çok iyi davranıyor ve mutlu ediyor. Çevresinin geniş olması sebebiyle yurtdışında ki burs kazanma konusunda da bana yardımcı oldu. Şimdi onunla birlikte aynı ülkede, aynı okulda, aynı bölümü okuyacağım. Bu gece gidiyoruz. Bunları sana yüz yüze söylemeyi çok istedim ama başaramadım. Beni affet! ..

Seni çok seviyorum.

Okudukları karşısında nefesi kesilmiş ve yutkunamıyordu. Mesajın geliş saati ve tarihi 20 dakika öncesini gösteriyordu. Elvan kısaca her şeyin bittiğini ve bir daha görüşemeyeceklerini yazmıştı. O an dünya yarılsa ve içine girse daha iyiydi. Elindeki rakı kadehine baktı Elvan’ı gördü. Fırlatıp attı kadehi duvara parçalandı. Her yer Elvan olmuştu. Her parçaya yüzü sığmıştı. Yere eğilip bir parçasını alıp sıktı. Eli kesilmiş ve Elvan’ın gözleri avucunda ona bakıyordu.

Gelen mesajı birçok kere tekrar tekrar okudu. Her kelimeyi noktasına, virgülüne kadar ezberledi. Kabullenmek istemiyor, bunun yanlış bir mesaj olduğuna kendini inandırmak için çaba harcıyordu. Telefonu eline alıp Elvan’ı aradı. Aradığınız numara kullanılmamaktadır mesajını duyunca telefonu fırlatıp attı. Olduğu yere yığıldı.

-Kabulleniş çok acı ve yorucu bir süreçtir.-