Dut ağacına çıkar,
Birer yaprağın üzerine otururduk.
Dut ağacı, çocuk çocuk kokardı.
Öyle küçüktük ki!
İncir ağacına çıkınca
Yemişin içini doldurur,
Çekirdekleri biz olurduk.
Öyle küçüktük ki!
Cinler lambadan çıkar,
Periler bulutlardan iner,
Devler fasulye diplerinde beklerdi bizi.
Öyle küçüktük ki!
Bir varmış, bir yokmuş.
Ne güzelmiş çocukluğumuz!
Biz, masalları yeni baştan yazardık.
Sarıp sarmalardı oyunlarımız
Onlar biz olurduk.
Kırmızı Şapkalı Kız,
Kırmızı şapka takmamızı beklerdi.
Ormanın bir köşesinde de kurt…
Kibritleri yakardık,
Her birinde ayrı bir düş görürdük; alevlerin arasında.
Kül Kedisi’ydik,
Okul merdivenlerinden uçarak inerdik.
Düşmesi beklenirdi, ayağımızdaki terliklerin.
Karlar Kraliçesi, alamazdı elimizden sevgililerimizi.
Belki de çirkin ördeklerdik…
Kim bilir? ..
(Kasım 2013)
Nermin Şenol KalyoncuKayıt Tarihi : 14.12.2014 02:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!