Ellerinde sopaları vardır haytaların
Ellerinde sopaları
Bir çocuk atladı duvardan
Kerpiç tozaldı
Toz toprakta karartılar
Titredi zakkum çiçekleri
Her akşam üzerlerinin keyfi
Küçücük çocukların
Sona kalan oyun sesleri
Ellerinde sopaları vardı haytaların
Kapılar kıran
Ve türlü bahaneleri vardı kapı kıranların
Kırıldı dalları zakkum çiçeklerin
Ve soldu nice çiçekler
Nasıl bir oyundu bu
Hangi düvelin haytaları
Kimi kimliği meçhul
Ne idükleri belirsizdi girenlerin
Ellerinde sopaları vardır haytaların
Işıkların düşmanları
Her dönemin hep karanlık insanları
Kilidi vurup da kapının ardından
Büküldün mü yatağında yorganında
Uykuyu fırsat kollar
Gölgelenip pusulanıp ardından
Evvelinde hanene
Ahirinde ruhuna damlarlardı
Ellerinde sopaları vardı haytaların
Görüntü o ki
Geçmişte de bu günde de zaman onların
Hey insanlık
Akıl bir
Akıl birlik olsa
Yarınlar var daha
Gözler görüp kulaklar duysa ve dahi
Diller konuşsa
Yarından sonrasına yarın dün
Dünden sonrası da bu gündür bu gün
Sadece biraz düşün
Ellerinde sopaları vardı haytaların
Sen
Sopasız
Sen
Arlı
Sen
Yurttaş
Sen işine iş eşine eş
Sen
Arkadaş
Sen
Her yolda aynı yola yolcu
Sen tüm zamanlarda
Tek olan doğruya yoldaş
Ellerinde sopaları vardı haytaların
Onlar insanlığı
Binlerce yıldır aç bırakanlardı
Haksız
Arsız
Hırsız
Ellerinde sopaları vardı haytaların
Ellerinde sopaları
Siz ve biz
Şükür ki sopasızız
İyi bilirler
Kim haklı
Kim haksız
17 ocak 2010 Denizli
Mehmet Necip ÖzmenKayıt Tarihi : 19.1.2010 12:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!