Aşk bu mevsimde ve sensiz
Sallanırken aklım gözlerimin ucunda
Ve umut bu ülkede uzak iken insana
Açlıktan düşünemezken insanlar sevgiyi
Belki şükür eksikliği bizdeki
Düzene boyun eğmek de değil ki bu
Bir bayram düşün
Herkes mutlu güzel ülkemde
Aç yok susuz yok evsiz yok
Birileri açken tok yatan yok
Bir düğün düşün
Gökkubbe yıkılır gibi oluyor
Kıyametin fısıltıları
İçimde sen yok olmaktasın
Yağmurun içimi yıkama çabaları
Yalnız bir karınca için
Bir su damlası akan şelale
Hiç bir yer kalbin kadar serin değil
Dünya ve taşıdıklarıyla bir ağır yük omzunda
Uçuşurken içimin kelebekleri
Unuttuğum bir günlük ömürleri
Özgür bir hayatta yaşadığım tutsaklık
Dört duvar arasında sıkışıp kalmış ruhum
Bağırmak isterdim
Sesimi dünyaya duyurmak isterdim
Dinlemiyor kimse ben yalnızlığımla varım
Karanlık bulutlar çökmüş üstümüze
Gündüz vakti geceyi yaşatıyorlar bize
Şehir sanki yasını tutuyor bir şeylerin
Bulutlar damlalarını göndermiyor
İçine ağlıyorlar şehrin ta içine
Ben daha şimdiden yorgunum
Bir ev hayal ediyorum
Deniz kenarında
Yalnızca huzur hakim
Toprağının karasında
Ağacının yeşilinde
Bir dünya yandı yığıldı ölüler
Anlaşılmadı hıçkırıklardan dökülenler
Bir kan gölü zuhur etti
Boğulmaya doyamadı içindekiler
İçimden dökülenlerden bir dağ oluştu
Şimdi şiir benim için
Yağan yağmurun içime
Serinletmesi gibi kalbimi
Kalemi yüceltmek hak ettiği gibi
Ve hasretimin çağlayanında
Ölüm ve sen
Bilinmeze doğru giden bir yolculuk
Biraz ağırlığı hissedilen maddi varlık
Uzayan gecenin zamansız anılarında
Ben de kalmıştım huzursuz varlığımla
Koynunda saklayamadığı bir yolcu
Misafirine yol veren bir tek o mu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!