İçimde bir dere akar
Çocukların bağrıştıkları
Sıla yolu bekleyen köy kızları
Suyumdan içer kervan yolcuları
Taş yapıların sakladığı sır
Yaşanmışlıkların sessiz şahitleri
İçimde büyüyen sır
Gelgitlerimin yorgun ümidi
Ah önceler, şimdiler ve sonralar
Ne kattınız bana derin bir 'ah' dan başka
Ne ile oyaladınız ve yordunuz bu kalbimi
İzleriniz çok derin, biliyorum, kaldıramıyorum...
Ben mutluluğu bir çiçekte aradım
Bir gürültü hırpalar kulaklarımı
Takılıp kalır aklımın ökçesi
Saniyelerin tık tıkları
Kalbime saplanır okları
Bil ki gerçek unuttukların
Bir nida duyulur ötelerden
Öteler geçer zihinlerden
Hüzün kanat çırpar dudaklarda
Umut koşar adımdır akılllarda
Ve gece siyah bir yorgan gibi serilmiş üstüme
Müezzinin okuduğu ezanda bitince
Geceden ne kalır ki geriye
Camiden çıkıp yürüken eve
Sesiz ve üzgün sokaklarda
Düşündüğün, beklediğin, arzu ettiğin
Nefesim kesilir
Ölüm ne kadar da gerçek
Hıçkırıklar duyulur
Acı ne kadar da gerçek
Bir şarkının nakaratında bulmuştum seni
Bir beste kadar yakışmıştım sözlerine
Neden sustun sonra
Bir bıçak kesmiş gibi aktı kanım yerlere
Ve sorular zihnimi parçaladı
Sen beni benim şarkılarımla vurdun
O belirsizliğin en belirli yanı
İnsanı içine çeken yaşam suları
Üstünde yürümek için bir sandal arıyorum
Ormanlara dalıp bir ağaç arıyorum
Bulana kadar koşmaya bir sebep var
İnancın ise sadece gölgesi peşimde
Gözlerini yere dikmiş ihtiyar
Toprak, ayna şimdi onu resmeden
Umutla umutsuzluk arasında ince bir çizgide şimdi
Umut öte taraftan
Umutsuzluk bu taraftan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!