Kışa yenik düşmek istemedim
Büyüdü
Sarıp sarmaladı
Bir kedi zannettim
Tırnaklarının acısını hissedene dek
Ve ölümü tatmıştım zaten
Yazıyorum, bir elimde kalem
Bir yerlerde sen
Bulduğum kağıt buruşmuş da olsa
Yine de unutmazdım
Sana seslenmek gibi şu saatlerde umut
Martta açan çiçeklerin doğuşu
Yalnız kalmış vakitlerin doluşu
Bir kuş sesi, bir yaprağın hışırtısı
Bilmem sana neyi hatırlatıyor
Ben bir yaşam solukluyorum
Deniz üstünde taş sektiren çocuğun heyecanı
Ruhsarına yar eli değmiş genç kızın
Unutulmuş anıların hatırlanması
Yalnızlığın son buluşu
Buluşma var, birileriyle, bir yerlerde
Acı geldi
Hoş mu geldi? Bilmiyorum
Sömürüldüm
Ben '20' yim be evladım!
Kolay mı devirmek beni
Ama acı gelince
sadece bir umut, yalnızlık ve bir hayal dünyası
Her çarptığında yüzüne akıtıyorsa gözlerinin kanını
Yalnızca düşün çabanın karşılığını...
Bir hevesin kurbanıyım
Hiç olmamış bir umudun yansıması
Gerçeklerden ne kadar uzağım
Gür kahkahalar yerini ne çabuk bıraktı serzenişlere
Anlatamadık, zaten onun için yazmıştık
Bir ses zorla hırpaladı kulaklarımızı
Ve bekledik bulutların arasından çıkacak sarı gülleyi
Bilseydik, söylemez miydik?
Yürüdüm yürüdüm
Yollardan çiçek değil cesaret toplamak için
Uğradığım her limana kendimi bırakmak için
Uzun tenha ve karanlık olan bu sokaklar değil
Benim en karanlık köşem, içim...
Ey şehit! Duy sesimi, kulak ver bana
Bu his parçalar yüreğimi, çare ol feryadıma
Bir umut ki cennetin kokusu ciğerine dolmuş
Yoksa nefes almak mı bu gerçekle yan yana
Baba orada, gardaş orada, oğul orada
Bu şiir bir fısıltı gibi çıktı dudaklarımdan
Dudaklarımdan akan nehirlerdi, denizlerdi
Sen geldin denizimi seyrettin
Suyundan içmedin, mavisinde boğulmadın
Enginliğimi bilemedin
Derinliğimi merak etmedin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!