Kaç asırdır sürüyor bu yalnızlık bilmiyorum
Ateşten bir çağlayan gibi adsızlığım
Çarpışıyor içimde demirden kelebekler
Birleşip tek vücut olmak için sabırsızlıkları
Daha ne kadar sürecek bu ayrılık
İzlediğini bilmiyor mu aklım gönül gözünle
Gül yaprağı gibi,
Biraz saydam,biraz puslu...
Kadifemsi ve nazlı
Şu anda ruhum...
Suskun,solgun
Çiğ taneleriyle dolu.
Benim güzel,asil ve küçük dostlarım...
Çıkarsız,sade,saf kalpli arkadaşlarım...
Her biri bir başka kişilik taşıyan
Adı bilinmeyen değerli taşlarım...
Kaç baba sabahlara kadar dizlerinde sallar
Bir türlü uyumak bilmeyen bebeğini?
Kapıdan girer girmez ne yedi diye sormak
Kaç babanın aklına gelir?
Kaç baba anneden önce uyanıp
Okula gitmeden bal yedirir çocuklarına?
İçimde ziller çalıyor ağır aksak
Ritmini bulamamış bir şarkı gibi...
Başlatıyor hikayesini aşkın
Beni can evimden vuruyor
Gelecek olan aşkın nazı.
Biliyorum yola çıkmış bana doğru
Sen dostumsun artık benim
Hem dostum hem arkadaşım
Bir imbikten süzülen şarap gibi
Süzüldü tüm duygularım
Ve dostluğum kaldı
Ne hoş şeymiş meğerse
Bir gül tekkesi gibi doludur ruhum
Saçamasam da rengini,kokusunu
Nerde,hangi seherde o müthiş sonum
Geceler,geceler dağıtır ruhumu...
Şu hüzün dolu dakikalar
Şu deli eden
Şu ince ince esen sevda yeli
Beni sana bağlayantatlı musiki
O simsiyah gözlerine
Eş koştuğum geceler
Adam hödüğün tekiydi
Ben kibar sanıyordum
Bir öküz gibi konuşurdu
Ben bülbül sanıyordum
Evet güzeldi gözleri ama
Yazdığım gibi duygusal değil,
Bazı insanlar kuzu gibidirler
Bazı insanlar aslan...
Bazıları masum bir güvercin
Bazıları özgür martı
Birleşip evreni oluştururlar
Ben en çok insan insan olanlardan korkarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!