nasıl da güzel, nasıl da manalı
sadece sen bakınca çınlar kalbimde çan çiçekleri
sen gözlerimden kendine bakarsın
ben sana baktıkça kaybolurum
maskem düşer nemli, yere
'bir ömür geçse unutmam seni' demiştin severken
ve benim ömrüm bitti sen giderken
ilk önce kızdım sana
gücendim
ağladım yalanların ardından
konduramasam da suçladım seni
Bir türküydü yokluğun dudaklarımda,
Yanık yanık,buram buram aşk kokulu.
Öylece sevdalanmışım bakışlarına,
Gönlünün yelinden aşkın mağduru
Buselere doymuyor tenimin ateşi,
Gri bir perde iner yüreklere kış gelince,
Havaya siyah beyaz renkler hakim..
Herkesde bir koşuşturma,bir telaş
Kısacık günlere sığdırma çabası işlerini..
Geceler en çok yalnızları acıtır,
Herkes evlerine çekildiği zaman,
Bu ev dedikleri,
Bir beton yığını sadece.
Adı 'yuva' oluveriyor,
İçine siz gelince..
Duman ettin sevdamda yanan ateşi,
Kendi ecelini kendin hazırladın.
Başka çiçek aradın gönül bahçende,
Aldattın,ağlattın, sen de ağladın.
Öldürdün içimdeki sevgileri,
Geceyi sevmiyorum,
Karanlık gözlerini anımsatıyor bana
Her bakışında
okları saplayan yüreğime.
Ne farkeder ki;
Karanlık geceyse,
merhabası olmasaydı eğer
nasıl çekilirdi
çirkef çilesi elvedalarının
ayrılığın öyle zalim öyle acımasız
sevmeyen bir kadın kadar
Avuçlarımda kalan kuru bir gülün
yapraklarısın şimdi..
Ellerinin eski kokusu buram buram
kokuyor tenimde.
Gözümden gelen yağmurlar nafile;
Yetmiyor sevdamızı yeşertmeye.
Sokağından geçtim bugün,
Gözüm camındaydı odanın,
Kalbim yollarına serilmişti
ayaklarının değdiği.
Köşedeki woswos'u gördüm
Evinizin yanındaki mimozları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!